Yeni bir dönem başladı Robert Kolej'de Ülkü Tamer için. Anglo-Amerikan kültürü dönemi. O günleri şöyle anlatacaktı daha sonra: "Karı-koca MacNeal'ler gibi iki öğretmenim oldu. Orta 3'te Odisseia'yı İngilizce tam metin okuyorduk. Lisede Shakespeare, Modern Roman gibi dersleri seçebiliyorduk. Gide'in Kalpazanlar'ını inceliyorduk. Konuşma derslerinde Chaucer ezberliyorduk. Necatigil'leri, Cumalı'ları, Dağlarca'ları, Orhan Kemal'leri okuyor, aramızda tartışıyorduk. Okulda edebiyat matineleri, sohbetler düzenliyor, Sait Faik'le, Oktay Akbal'la, Haldun Taner'le yüz yüze konuşabiliyorduk." Tamer'in hocaları arasında Behçet Kemal Çağlar da vardı.
Atatürk:
“Benim için bir yandan olmak vardır, bir yandayım ben hep. O da Cumhuriyetin yanında, Cumhuriyetten yana olmak, toplumsal devrimden yana olmak.”
Sayfa 102
Reklam
"Atatürkçü ve milliyetçi" diyorsunuz. Atatürkçü dedikten sonra niye bir de milliyetçi sözcüğü ekliyorsunuz peki? Atatürkçülükte milliyetçilik kavramı yok mu? Ayrı ay­rı şeyler mi Atatürkçülük ve milliyetçilik? Değil. Ama siz bu­nu kabul edemezsiniz. Çünkü siz Atatürkçü değilsiniz. Dilinizden, kaleminizden Atatürk, Atatürk sözleri günde on kez dökülse de siz Atatürkçü olamazsınız. Olsaydınız, "Ben Atatürkçüyüm ve milliyetçiyim" demezdiniz. Atatürkçüyüz, Kemalistiz demeniz yeterdi.
Sayfa 99
Zekâsı olmasa, insanoğlunun izi kalmazdı yeryüzünde.
Reklam
Düşünmeyi, hayal etmeyi unutmuş gibi... Öylece geçip gidiyor. Hem zaman da nedir? Var mı öyle şey!
Atatürk vardır, yaşamaktadır, canlıdır, ölümsüzdür. Boş edebiyat söz­leri gibi gelir bunlar. Sen ölmedin, sen yaşıyorsun çığlıkları­nı çok duyduk, gözyaşlarını seyrettik. Atatürk için yalan değil bu söz: sen yaşıyorsun. Evet, yaşıyor, bir ulus olmuş, bir yurt olmuş, bir bayrak olmuş, yenilmez bir umut, bir güç...
Sayfa 52
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.