Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anlamlı:)
Bir Fransız şair hayatı şöyle betimliyor: La vie est bréve, - hayat kısa Un peu d'amour, - biraz aşk Un peu de réve, - biraz hayal Et puis, bonjour! - ve sonra günaydın La vie est vaine, - hayat boş Un peu d'espoir, - biraz umut Un peu de haine, - biraz öfke Et puis, bonsoir! - ve sonra iyi akşamlar Salih bunları ezberle; ve sen hayatı nasıl anladınsa ona göre, bunlardan birini benimse.
Köylüye sordum: "Mustafa Kemal Paşa'yı tanır mısınız?" "Hayır, hiç görmedim!" cevabını verdi. "Görecek olsan, ne yaparsın?" dedim. "Ayağının altına köprü olurum" deyince çok mütehassis olmuştuk.
Reklam
Vatan mutlaka selamet bulacak, millet mutlaka mesut olacaktır. Çünkü kendi selametini, kendi saadetini memleketin ve milletin selamet ve saadeti için feda edebilen vatan evlatları çoktur./ Derne Kuvvetleri Kumandanı Mustafa Kemal.
Atatürk ve İzmir
"Bilir misin çocuk dedi. 1905 yılının Şubat ayıydı. Ali ve Müfit ile beraber bizi Şam'a sürmüşlerdi. İstanbul'dan kalkan Nemse vapuruna binip Beyrut'a gitmek üzere yola çıkmıştık. Vapur yolcu almak üzere Punto'da (Alsancak - İzmir) mola verdi. Biz de vapurdan inip bir atlı araba tuttuk. İzmir'i ilk görüşüm o senedir. Arabayla şöyle sahil boyunca dolaştık. Hatta bir ara Pasaportta bir lokantaya oturmaya niyet ettik ancak vapuru kaçırırız diye cesaret edemedik. O zaman güzel İzmir'in en güzel yerleri hep yabancıların elindeydi. Ne mutluyum ki İzmir'i yeniden Türk kılmak bana nasip oldu. Kız kardeşi Selanik'i kaybettik ama İzmir bizim oldu."
Makamınız da gözüm yoktur. Ve o makamı kendime çok küçük görürüm. Benim düşüncem ve emelim çok büyüktür. Eğer makamınızda gözüm olsaydı orasını çoktan işgal ederdim!
Ümitsizlik içinde "Aman Allah'ım, ya Atatürk'ü kurtar, yahut benim canımı al" diye ellerimi boşluğa açıp yalvarıyorum.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Bugünkü durumumu Gazi'ye borçluyum. Beni her şeye eriştiren hep odur. Namusumu, hayatımı, onur ve şerefimi kurtarmış olduğu için, bütün milletin namuslu çocukları gibi benim de bundan dolayı Gazi'ye büyük bir minnetim vardır.
Trikopis, "Beni yaverlerim dahi yalnız bırakarak yanımdan kaçtılar. Ben intihar etmeliydim" deyince, M. Kemal Paşa, İsmet Paşa'ya hitaben, "Kumandanlar yorgundur. Kendilerinin istirahatlarını temin buyurursunuz" deyince ayağa kalktılar. İsmet Paşa ile Yunan kumandanları da ayağa kalkarak Atatürk'ü başlarıyla selamladılar. Atatürk birer birer ellerini sıkarken Trikpois'e, "Bizim misafirlerimizsiniz, her suretle emin ve müsterih olabilirsiniz. Bir arzunuz olursa bize bildiriniz" dedi. Trikopis İstanbul'da bulunan refikasını (eşini) hayat ve sıhhatinden haberdar etmek istediğini rica etti. Paşa da adreslerinin öğrenilmesini ve bir gün sonra Hilal-i Ahmer (Kızılay) vasıtasıyla ricalarının yerine getirileceğini emir buyurdular.
Her göz, bu yolun sonunda dumanlı bir manzara sunan geleceği görüyor ve anlıyor.
Çok dermansızım Salih... Büsbütün başka bir adam oldum. Şu ellerimin haline bak. Bana doğru uzattığı o güzel eller şimdi deri ile kemikten ibaretti.
Sayfa 159Kitabı okudu
419 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.