Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kemalettin Kamu
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum, Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum. Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların, Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi, Her gün aynı pınardan, doldurup testimizi Kırlara açılırız çıngıraklarımızla. Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni, Kuzular bize söyler
Dost bî-pervâ felek bî-rahm devrân bî-sükûn Derd çoh hem-derd yoh düşmen kavî tâli’ zebûn * Sâye-i ümmîd zâ’il âfitâb-ı şevk germ Rütbe-i idbâr ‘âlî pâye-i tedbîr dûn * Akl dûn-himmet sadâ-yı tâ'ne yer yerden bülend Baht kem-şefkat belâ-yı ‘ışk gün günden füzûn * Men garîb ü râh-ı mülk-i vasl pür-teşvîş ü mekr Men harîf-i sâde-levh ü
Reklam
Kader
( Adam koltukta yatmaktadır. Elinde ısırılmış elma vardır, elinden kaymış düşmüştür. Etraf dağınık, kağıtlar etrafa saçılmıştır. Kapı çalar, adam dayanamaz kapıyı açmaya gider. ) ADAM – Ben sana kaç sefer diyeceğim Azray?. ( Şaşkın ) Siz kimsiniz?. KADIN – Özür dilerim, apartman ışığına basacaktım ama sizin zile basmış oldum. ADAM – Önemli
Kadın sahâbîlerden. Medine-i Münevvere’de güzelliği ve ahlâkı ile meşhûrdu. Tevekkül sahibi kazaya rızâ gösteren ve Hazreti Resûlullah’a çok bağlı olup, her sözünü dinlerdi. Âhireti çok düşünüp, hiç aklından çıkarmazdı. Hep ahirete hazırlanıp, ona yarar ameller işlemeye çalışırdı. Hifâ Hatun, bir gün Peygamber efendimizin huzûruna gelerek, “Ey
661 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.