Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İste peykânın gönül, hecrinde şevkum sâkin et Susuzam bir kez bu sahrada menüm çün ara su.” Yani: “Gönül! O’nun ok ucuna benzeyen kirpiklerini iste, hasret ateşimi yatıştır. / Susuzum bu çölde bir kez de benim için ara su.” Evet, bizim susuzluğumuz içimizde. Katılaşan toprak değil, kalbimiz. Çiçek açmayan bahçeler değil, gönlümüz. Meyve vermeyen ağaçlar değil, ruhumuz. Akmayan çeşmeler değil, sevgimiz. Kuruyan göller değil, gözümüz. Arada bir akan yaşlarımız da koybolan insanlığımız ve edebimiz için değil, düzeni bozulan dünyamız için. Aslında, manen muhtaç olduğumuz her şey önümüzde mevcut. Kalplerimize hayat verecek su var. Rahmet var, feyz var, ilim var, nur var, edep var, tevbe var. Kısaca, insanlığın önünde hayatın hayatı olan Kur’an-ı Hakim var. Âlemlere rahmet kılınan Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem var, cenneti dünyada yaşatan İslâm var. Ne var ki, susuzluğunu fark edip suyu arayan yok. Suya hasret çeken yok. Ne yazık ki suyun yanıbaşında susuzluktan dudakları çatlamışlar çok. Su yanlış yerde aranıyor. Bu tertemiz su tanınmıyor. Tanıyanlarımız da ondan kana kana içmiyor, belki birkaç yudumla yetiniyor. Susuzluğunu gideren bahtiyarlar çok az. Onun için acılar, sancılar, stresler içinde kıvranıyoruz. Rahmet Peygamberi sallallahu aleyhi vesellem için yazılmış şu dörtlük halimizi özetler gibi: “Gülşenimize sensiz, baldıran düştü Düşmanlık içimizde, dostluklar yaban düştü. Yenilgi ilmek ilmek düğümlendi tarihe Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü.”
Semerkand Dergisi - Sayı 265 (Ocak 2021)
Semerkand Dergisi - Sayı 265 (Ocak 2021)
Dilaver Selvi
Dilaver Selvi
Bütün âlemlere rahmet sen oldun yâ Resûlallah Raûf ile rahîmdir çünki vasfın yâ Resûlallah * Seni halk eyledi Hâlık azîm-i ahlâk ile hakkâ Anın maşûk-ı zâtîsi sen oldun yâ Resûlallah * Kitâbında sana tâat bana tâat dimişdir Hakk İtâat şart-ı aşk oldu muhakkak yâ Resûlallah * Visâl-i Hakk’a yol buldu sana tâat iden âşık Vesile ile olduk rızâda yâ Resûlallah * Sana âşık olan erler amân dirler hemân dâim Hitâb ü her nigâhın nev-hayâtdır yâ Resûlallah * Amân lafzı senin ism-i şerîfinle müsâvîdir Anınçün âşıkın zârı amândır yâ Resûlallah * Harîm-i hazret-i zâtına kılub âşıkların îsâl Bu kuvvetle teferrüddür şiârın yâ Resûlallah * Hüdâ’ya hamdü lâ-yuhsâ sana sonsuz selâm olsun Bu İhsân adlı tilmizin yüceltdin yâ Resûlallah *?*
Reklam
Şeh-i ıklîm-i evhâ pâdişâh-ı hıtta-i levlâk Adâlet-bahş-i mülk-i mâ-sivâ sultân-ı erselnâk İmâm-ı enbiyâ Refref-süvâr-ı Leyle-i İsrâ Münevver-sâz-ı Sidre şeb-çerâğ-ı meclis-i eflâk *?* Evha diyarının şahı, levlak memleketinin padişahı. Masiva ülkesinin adalet bahşedicisi, erselnak sultanı. Nebilerin imamı, İsra Gecesi’nin Refref binicisi. Sidre’nin aydınlatıcısı, gökler meclisinin kandili. --- *Evhâ: vahyedilenler, vahiyler. *Levlâk, Levlâ-ke: "Olmasaydın" anlamında, aşağıdaki kudsi hadise işaret eden kelime. (Levlâke, levlâke lemâ halaktü’l eflâk: Sen olmasaydın, sen olmasaydın felekleri (kâinâtı) yaratmazdım./ Hadîs-i Kudsî. Hz. Muhammed’e yönelik ilâhî bir hitaptır.) *Mâ-sivâ: Allah’tan gayrı bütün varlıklar. *Erselnâk: “Gönderdik” anlamındaki, (Vemâ erselnâke illâ rahmeten lil’âlemîn. Ve biz seni, ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. Enbiyâ-107.) ayetinde geçen ve ayeti işaret etmek için kullanılan kelime. *Refref: Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi bindiği dört binekten sonuncusu. *İsrâ: Geceleyin yürütmek. Peygamberin Miraç Gecesi göğe ağmadan önce Mekke’den Kudüs’e götürülmesi. Ama Leyle-i İsrâ, genel olarak Miraç Gecesi anlamında kullanılmakta. *Sidre: Son nokta. En yüksek makam. Ondan sonra Allah’a ulaşılır. ---
"اللهم اهدني لأحسن الأخلاق، لا يهدي لأحسنها إلا أنت، واصرف عني سيئها، لا يصرف عني سيئها إلا أنت" "Ya Rab ! Ahlakın en güzellerine varmak için bana yol göster. Zira en güzel ahlaka vardıracak ancak sensin. Ya Rabbi, fena ahlakı benden uzak tut. Zira ahlakın fenasını benden uzaklaştıracak ancak sensin....... (Sahih-i Müslim) Alemlere Rahmet Hz.Muhammed S.46
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.