Yanmazsan olmazsın. Ağlamaz
isen, çöle düşmez isen, inlemez isen
tamamlanmazsın. 'Mecnun olup çöle
düşmeyeceksen, Ne Leylâyı çağır ne çölü incit' dedi
bu toprakların bir türküsü. Çölü incitme! Onun uğruna cefa çekmeyi göze almiyorsan varlik vadisinde berduşluk etme. Ol ya da öl. Olmak için sefer etmen gerek, kendinden sefer etmekle başla işe, kendi evinden ayrıl ve yola koyul. Belki bir çölü aşman gerekecek, belki yedi vadiden geçeceksin, belki bir
dağı delmen istenecek senden. Aşkın bir çabayla sınanacak önce. Ayrılıkla imtihan edileceksin. Ona âyan olan sana, sana âyan olan ona âyan olacak.
Aranızdaki sessizlik sır tutmayacak. Eğer aşk sadâkatin kapısında köpeklerle birlikte beklemekse bundan erinmeyeceksin. Ruhun onu beklemekle dem tutacak. Kendinden ölerek onda olacaksın. Sessizliğin
sesiyle. Kuş sürülerini ürkütmeden. Rüzgâla, yağmurla, Irmak ve dağlarla konuşarak yalnızca. 'Ben rüzgârım sen ateş 'Seni alevlendiren benim' diye
gözyaşında yıkanarak. 'Sen uyuduğunda, kapanan benim gözlerimdi diyecek kadar o olacaksın. Aşkın
olduracak, hem seni hem onu.