Şimdilerde şairlik dahil bütün meslekler ruhumuzu kemirip duruyor,
inceden inceden. Makyajla kapatıyoruz kemirilen yerlerin üstünü,
ruhumuzdaki gedikleri, benligimizdeki oyuklari. Me;guliyetle,
sosyallikle, unvanla, kariyerle, şan şöhretle kapatıyoruz. Ama alttan alta
bir çoğumuz aynı dertten mustaribiz: Tamamlayamadığımız bir eksiklik
duygusunu, azalmayan bir bezginliği sırtımızda un çuvalı gibi taşıyoruz.
Monoton bir değirmentaşı günlerin akışı. Dönüyor kendi ritmiyle. Bizi o
çarkın dışına çıkaracak bir aşk arıyoruz. Sıradışı bir sevda. Ama gel gör
ki ne Ferhat'ız dağları delecek, ne Simurg kuşlarıyız mavilikte kanat
çırpacak. Hem gizliden gizliye masalsı ve destansı bir sevda arıyor hem
de masalları ve destanları havatımızdan satır satır silivoruz.