Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Gömlek meselesi
Ankara Zafer Çarşısı’ndaki kahveyi akşam güneşi yavaş yavaş kucaklamaya başlamıştı. Masalardan birinde oturan genç kadın önce saatine baktı, sonra kırgın bakışlarını karşısındaki orta yaşlı adama çevirdi; “Herhalde gelmeyecek ağabey, iki saat bekledik.” Adam mahçup bir tavırla başını önüne eğdi, “Biraz daha beklesek…” Ama kadın öfkeyle kalkmış masadan ve uzaklaşmıştı. Cemal Süreya onun ardından bakarken mırıldandı: “Ahmed, ne yaptın sen, nerelerdesin?” Cemal Süreya ve Ahmed’in arkadaşlıkları çok eskilere dayanıyordu. Haftanın hemen hemen her gecesi Ulus Gazetesi’nde buluşur, oradan meyhanenin yolunu tutar, sabaha karşı da Kızılay’a kadar yürüyüp orada ayrılırlardı. Bir gece aniden ortadan kayboldu Ahmed. Ne gazeteye gelir oldu, ne de her zaman gittikleri meyhaneye. Cemal Süreya sonunda onu salaş bir mekanda rakı şişesinin başında buldu. Kadehinden büyük bir yudum aldıktan sonra “Sana karşı büyük bir hata işledim” dedi Ahmed; “O yüzden kaçıyordum. Kız kardeşine aşık oldum…” Dostundan aldığı cevap işe şu sözcüklerden ibaretti: “Bunu neresi hata. Senden daha iyisini mi bulacak?” Sonrasını şöyle anlatıyor Cemal Süreya: “Kardeşime söyledim. Kız şaşırdı, ikisi de birbirini tanımıyor. ‘Evlen kız, Türkiye’nin en iyi şairi’ dedim. Zafer çarşısındaki kahvede sözleştik. Tanışacaklar. Aldım gittim kardeşimi. Bekle bekle Ahmed yok. Kız bozuldu, onuruna dokundu. Ertesi gün öğrendim ki, temiz gömleği olmadığı için gelememiş Ahmed.” Bu kadar çok sevince kaybediyor insan...
Reklam
Sigarayı bir anda bırakarak hata mı ettim boğazım beni mahvediyor :( Yılbaşından 1 hafta önce bıraktım ve yılbaşı gecesi 5 tane ictim o günden sonra da hiç içmedim.. İçilen ortamlardan da uzak durmaya çalışıyorum..
Küçük İskender// Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Yâ Rabbe’l-àlemîn, sevdiğin kul eyle... Sevdiğin amellere muvaffak eyle... Sevdiğin kimselerle dost eyle... Sevdiğin ahlâk ile muttasıf eyle... Sevdiğin yollarda yürümek nasîb eyle... Sevdiğin amelleri işlemek nasîb eyle... Sevdiğin bir kul olarak huzuruna gelmeyi nasîb eyle yâ Rabbi!.. Yâ Rabbi, bizler de fânîleriz, bizler de bu dünyadan
Sonuçta İnsan Bu Herşeye Alışıyor Zamanla…
İlgili Resim : hizliresim.com/ODy42Q (bence tek cümleyle "Cam Kenarında Dışarıya Bakıyordu Genç Kız" ) Beyninde sözlerini, müziğini bilmediği belki bir gün bir yerlerde dinleyeceği içten şarkı çalarken elinde iki gündür hasret kaldığı bilindik bir soğuk algınlığı ilacının reklamını yapan kupasındaki Türk kahvesiyle ayakta
138 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.