Karl’ın Nazım Hikmet Planı 12 yaşında bir cesaret anında yetimhaneden kaçan Karl, Türkiye için sanat ve edebiyat tarihini yüzyıllar öncesinden etkilemiş ve o gece kaçarken herkesin hayatını birbirine düğümlemiştir. Karl, Mehmet Ali olduğu gün bu ülkeye kendi soyundan gelen bir sürü Şair armağan etmiştir aslında. O gemiden kurtarılan çocuk bize
ADAMIN HASI, Adamın hası, ayrılıkta belli olur. Kadınlarla tanışırken, sevişirken, işler yolundayken, hepsi kibar görünür; kur yaparlar, kapı açarlar, sandalye tutarlar, çiçek alırlar; ağızlarından bal damlar. Sonra gün olur, ayrılık kapıyı çalar. İşte o zaman, vitrin kırılır, cila dökülmeye başlar. Uygar sandığınız o adam, anında yoldan çıkar; bağırır yok yere, dili çatallaşır, birden küstahlaşır. Kıskanç, pinti, aksi bir magandaya dönüşür. Durup dururken eski defterleri açar, unutup gittiğiniz bir gecenin, sohbetin, kişinin hesabını sorar. “Sen zaten…” girişiyle başlayan suçlamalar, “Ben aslında…” itirafıyla devam eder. O konuştukça fark edersiniz ki, siz kendinizi feda ederken, o bambaşka yollara sapmıştır... ALINTI
Reklam
Alman yazarı Hans Fallada’nın ilginç bir sözü vardır: “Marksizm halkın kültür düzeyini yükseltir, entelektüellerinkini ise düşürür. .............................................................................. Fallada’nın sözü; aklını ve kalemini bir partinin, iktidarın ve bürokrasinin emrine veren aydınları eleştiriyor. Haklı! Çünkü entelektüel, yapısı gereği muhaliftir. Her dönemi sorgular, düşünür, sürüleşmiş kitlelere katılmaz, tam tersine toplumu siyasi beyin yıkamalara karşı uyarmaya çalışır ve kaçınılmaz olarak er ya da geç bu tutumunun bedelini ödemek zorunda kalır. Bazen koca bir ülkeye karşı tek başınadır. Yağmur gibi yağan suçlamalar onu bir önyargılar bataklığında boğulmaya mahkûm eder. Ama o, başka türlü davranamaz; elinde değildir. Böyle yaşamaya mecburdur. Edebiyat Mutluluktur, Zülfü Livaneli (Sayfa 139)
Geri123
234 öğeden 231 ile 234 arasındakiler gösteriliyor.