Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Öncelikle bu kitap kayıtlı değildi.Eksik kitap olarak bildirmemden bir gün sonra eklenmiş. Bunun için 1k ailesine teşekkür ederim.
Kitap Osman Yüksel Serdengeçti'nin hayatını, eserlerini, ailesini ele alan çok kapsamlı harika bir eser. Serdengeçti kim? Neler yapmış? Neler yaşamış? Hepsi bu kitapta mevcut. Gönül rahatlığıyla alıp okuyabilirsiniz.
Beni en çok etkileyenlerden biri de harika el yazısının geçirdiği parkinson hastalığından sonraki hali olmuştu. Hatta bu konuda şöyle der Serdengeçti; "Önceden Ankara Kazan ben kepçe her yeri karıştırırdım. Şimdi bir çayı karıştıramıyorum."
Serdengeçti hasta yatağında yatarken ilaç için para istediklerinde vermez ama bir mecmua alınacak veya basım evi kurulacak dediklerinde para verirmiş.
Mekânı cennet olsun inşallah.
Kitabın adını taşıyan Mahcupluk İmtihanı eserdeki tiyatronun adıdır . Bu mizahi yönü fazla olan tiyatroda yalnis batılılaşmayı çok ince bir şekilde tenkit eder . Hırsızlığı yalancılığı mizahi bir şekilde anlatmaktadır . Kitaptaki ikinci bölüm de ise Harem adlı hikaye, Türk ailelerinin eski hayat tarzlarını , adet ve göreneklerini anlatır . İkinci hikaye olan Ant hikayesinde yazar kendi zamanında ki eğitim sistemine değinmiştir . Üçüncü hikayede köpeklerin insan ırkını nasıl bugüne geldiği hakkında bir hikayeyi anlatmaktadır . Türbe adlı hikayede 20 yıl boyunca dışarı çıkmayan kadınların abdesthaneyi türbe zannetmelerini anlatmaktadır . Genel olarak bütün hikayelerde insanların gerçek benliklerini kaybetmeden bilme , edebiyata değer vermeleri gerektiğini anlatmaktadır . Okunması gereken Türk klasiklerindendir .
Edebiyat, edebiyatçılara bırakılmayacak kadar ciddi bir meseledir diyen İzdiham’ın 45. Sayısı çıktı. İlk sayısından itibaren özgün bir tavırla halkın nabzını tutan ve hayatın içinden sesleri sayfalarına taşıyan İzdiham Dergisi 45. Sayısıyla da tüm dünyanın içinde bulunduğu bir tabloya kapağında yer verdi. Türkiye Günlük İnsanlık Endeksi tablosuyla
Yıldız Tilbe’yi kapağında ağırlayan derginin iç sayfalarında ünlü sanatçının Yağız Yılmaz’ın sorularına verdiği yanıtları bulabilirsiniz.
Meltem Gülname Kaynar’ın hazırladığı İzdiham Maarif Takvimi’yle başlayan dergi Mustafa Kutlu’nun musiki ile ilgili yazısı ile devam ediyor. Gökhan Özcan köşesinde yine etkileyici bir yazı kaleme aldı.
Çağatay Hakan Gürkan’ın Sylvia Plath çiziminin ve bir hikayesinin yer aldığı sayıda:
Yazılarıyla; Adem Maksatsız, Atakan Yavuz, Burak Süme, Ecem Aktaş, Emin Güneş, Enes Aras, Esra Okutan, Faruk Sarıkavak, Fatma Bilgili, Güray Süngü, Hakan Göksel, Halil Ecer, Halil İbrahim Kuruçay, Hüseyin Hakan, İbrahim Varelci, Melda Zirek, Mustafa Toprak, Oğuzhan Bükçüoğlu, Özer Turan, Seda Nur Bilici, Sümeyye Özbay, Tuğçe Şahin Kaplan, Turan Karataş, Yasin Kara var.
Şiirleriyle Bülent Parlak, Dilek Kartal, Mehmet Narlı, Şeyda Kazez;
Öyküsüyle Zeynep Kahraman Füzün;
Masalıyla Meryem Ermeydan yer alıyor.
Biyografide Yunus Meşe Balzac’i yazdı.
Çeviride Ahmet Erbil, William Butler Yeats’in Dört Yıl romanından alıntı paylaştı.
Filmler ve Replikler köşesini Berat Karataş hazırlarken, Erhan Tuncer Yeşilçam’dan bahsetti.
Röportajda Muhammed Güleroğlu elalem ile konuştu.
İzdiham Dergisini dergi gazete satan her yerden temin edebilirsiniz.
Ülkemiz mevcut siyasetinde şu an da çok önemli bir konumda bulunan Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın hayat hikayesinin anlatıldığı akıcı sade bir kitaptır. Kitapta R. Tayyip Erdoğan'ın siyasi hayata girişinden, Belediye Başkanı oluşuna; Refah Partisi'nden ayrılışından, AK Parti'nin kuruluşuna; Hapishaneye girişinden, başbakanlık koltuğuna oturduğu güne... kadar yaşadıkları olayların canlı tanığı olan kişilerin ağzından sade ve güzel şekilde aktarılmıştır.
Kitap özellikle yakın tarihimiz hakkında da okuyucuya bilgiler vermektedir. Ülkemizin sonra 50 yıllık dönemi hakkında okuyucuya bilgiler sunmaktadır.
Özellikle tarihi ve ülke üzerinde etki sahibi insanların hayat öykülerini merak edenler için tavsiye edebileceğim bir kitaptır. İyi okumalar...
Okuyabilene ve okuduğunu anlayabilene satırlarda gizli bilgiler var ve gerçekler var gerçekten çok güzel bir kitap gerçekten sarf edilen çaba ve emekler var bu kitabın içinde
383 syf.
7/10 puan verdi
Parayı düşünün iki yüzü var değil mi! Keza çoğu insanın da öyle ancak konumuz bu değil. Genelde muhalif yazarlardan okurdum, bugünün siyasi çerçevesini, bir de diğer taraftan görmek istedim. Ve gördüğüm kadarıyla RTE kendi partisinin içinde de bazı sıkıntılarla yüz yüze gelmiş. Belediye başkanlığı öncesinde, Aydın Doğan ile ayrı bir husümetleri olmuş, sonrasında Aydın Doğan bedelini fazlasıyla ödedi gibi..
Büyük bir lider olduğunu düşünmesem de, mevcut şartlar içerisinde fazlasıyla haksızlığa uğramış, ezilmeye çalışılmış biri, gerek kanun eliyle gerek medya yoluyla, sonrasında ise, mazlumun yanındaki halk portresi, tabi belediye başkanlığı dönemindeki çalışmalarının olumlu etkisini de katmak gerekir.
Kitap okunur mu evet, en azından diğer taraftan görme açısı kazanırsınız.
Eril tahakküm ve Patriarka ilişkisi
Eril tahakkümü meşrulaştıran Patriarka kuramını çok iyi analiz ettiğini düşünüyorum.Toplumsal cinsiyet bağlamında literatürde faydalanilabilecek çalısmalar arasında yer alabilir. Dilini akıcı ve örnekleri de samimi buldum. Keyifli okumalar dilerim .
*Pınar Gültekin cinayetinden sonra sosyal medyada başlayan Challenge Accepted hareketi ve siyah beyaz fotoğraf paylaşımlarıyla birlikte kadın şiddetini, kadın haklarını, kadın mücadelesini anlatan kitap ve film listeleri paylaşılıyor. Bu listeleri incelediğimde her listede olan bir kitap dikkatimi çekti: Cariyeler, Bacılar, Yurttaşlar / Deniz Kandiyoti. Ben bu kitabı geçen yüzyıl okumuştum ve kitaplığımın nadide kitaplar bölümünde duruyor. Kitap ilk baskı Temmuz 1997. Üzerinden uzun süre geçtiği için tekrar okuyup, sizler için yazmaya karar verdim.
**Kitap araştırmalar, incelemeler, istatistikler, karşılaştırmalar ve çıkan sonuçların değerlendirmelerini anlatan akademik bir çalışma. Durum böyle olunca benim bu akademik çalışma üzerine yorum yapmam olmaz. Sadece içindeki bilgilerin bir kısmını paylaşabilirim.
*Akademik bir çalışmanın çevirisi de olsa kitabın dili çok ağır, gereksiz uzunlukta, mesleki terimler içeren cümleler çoğunlukta. Bence çeviri sırasında özünü, içeriğini bozmadan daha sadeleştirile bilirdi, böylece okunması ve anlaşılması daha rahat olurdu.
*Deniz Kandiyoti'nin 1975-1995 yılları arasında yazdığı yazılardan seçmeleri içeren değerli bir kaynak. Ama okurken üzüldüğüm üzerinden 25 sene geçmesine rağmen yapılan tespitlerde, sonuçlarda yani toplumda yaşananlarda bir değişiklik yok. Kadının adı yok, yeri yok, hukuken bile korunması yok.
*Kitaptan:
+Alikan aşiretinin erkekleri, kadının erkekten daha dayanıklı olduğuna ve doğanın güçlüklerine daha iyi göğüs gerebildiğine inanırlar. Ne tuhaftır ki, bu özellikler pek çok toplumda erkek üstünlüğünü meşrulaştırmak için öne sürülen özelliklerin aynısıdır.