Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Selamünaleyküm...
Bir müslüman nasıl bakmalı serisinin ikinci kitabı olan bu eser önce kavramları tanıtarak başlıyor işe. Daha sonra tarım dönemi, sanayi dönemi, Fransız ihtilali diye dönemler şeklinde ayırıp milliyetçiliğin çıkışını anlatıyor. Milliyetçilik nedir? Sorusunu yanıtlayıp, Türk milliyetçiliğinin, Arap milliyetçiliğinin ve Kürt milliyetçiliğinin doğuşlarını kronolojik bir şekilde anlatıyor. Bunun Osmanlı imparatorluğu ve İslam dünyası üzerindeki etkilerini,islamcılığı, İkinci Abdülhamid 'in siyasi politikalarını, herkesi bir arada tutmak için uyguladığı siyaseti de anlatıyor.Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyeti 'ne geçilen o süreçte yaşananları,daha sonrasında Cumhuriyet döneminde izlenen politikayı, Türkiye Cumhuriyeti ve Türkçülük diye bir başlık altında anlatıyor. En sonunda değerlendirme şeklinde bir Müslüman'ın bu duruma nasıl bakması gerekir onu anlatıyor. Gayet faydalı, Müslüman gençlere bakış açısı kazandırabilecek bir eser. Sayfa sayısı az ve dili akıcı. Beğenerek okudum umarım bu yorumla birilerinin okumasına vesile olurum...
Bir Müslüman Irkçılık ve Milliyetçilik’e Nasıl Bakmalı?Bekir Biçer · Beyan Yayınları · 202142 okunma
ᐒ 𝐒̧𝐞𝐯𝐤𝐞𝐭 𝐊𝐨𝐭𝐚𝐧- 𝐁𝐢𝐫 𝐌𝐮̈𝐬𝐥𝐮̈𝐦𝐚𝐧 𝐊𝐮𝐫𝐚𝐧 𝐯𝐞 𝐓𝐚𝐫𝐢𝐡𝐬𝐞𝐥𝐥𝐢𝐤’𝐞 𝐍𝐚𝐬𝐢𝐥 𝐁𝐚𝐤𝐦𝐚𝐥𝐢?
Hız kesmeden okumalarımızın devam ettiği Bir Müslüman Nasıl Bakmalı? Serinin 8. Kitabı olan “Kur’an ve Tarihsellik” yorumu ile geldim. Serinin bilimsel diline alıştım galiba. Okurken gayet anlaşılır akıcı gidiyor kitaplar.
Bu çalışma boyunca yapılan analizler Kur’an’ın tarihselliği meselesini farklı açılardan ele almaya çalışılmış. Ayrıca getirilen misallerle Kur’an’ın tarihsellik-evrensellik atıflarına açıklık getirilmiş.
Kuran okuyan her Müslüman tarihsel bir figür olan Ebu Leheb hakkında inen Leheb suresini okuduğunda, buradaki hitabın, isim anılarak geçmesine rağmen, söz konusu şahsın benzeri herkes için geçerli olduğunu düşünür.
Bu açıdan Kur’an metafizik alemde mahiyetini bilmediğimiz ilahi bir mana iken, vahiy meleği aracılığıyla muayyen bir zaman diliminde tarih alanına inerek dil formunda farklı boyutlarda tarihselleşen bir kitaptır.
İslam geleneği, bizatihi Hz Peygamberden başlayarak sahabe, tabiin ve sonraki dönemlerde Kuranı bir yönüyle de bütün insanlar ve zamanlara hitap eden evrensel bir vahiy olduğu kavrayışındadır.
Bu seri özellikle önemli meseleler ve belli konular etrafında bir bakış açısı sunma adına oluşturulmuş ve biz okuyucuları islami hassasiyetler üzerine düşünmeye ve araştırmaya sevk etmek amacıyla kaleme alınmış.
Serinin birincisinde “Bir Müslüman Demokrasiye Nasıl Bakmalı? “ Demokrasinin, İslam’ın alternatifi olmadığı vurgulanmakta, ideoloji gibi algılanmasından ziyade bir yönetim şekli olduğu, İslam’ın da bütün çağlar için , hatta çağlar öncesinden demokrasiyi önermiş olduğu, İslam’ın Şûra prensibinin demokrasi sayılıp sayılmadığı güzel akıcı bir dille anlatılmakta..
Neticede demokrasinin Allah’ın hükmüne karşı halkın hükmü anlamına gelmediği vurgulanmaktadır. Demokrasiyi, tarihsel şartların bir gereği olarak düşünmek gerekir..
Bir Müslüman nasıl bakmalı serisinin ilk kitabı olan bu kitap, genç müslümanlara demokrasiye nasıl bakılması ile ilgili bir bakış açısı sağlamak için yazılmış.
Kitap 10 bölümden oluşuyor. İlk bölümde demokrasiye dair temel sorular, ikinci bölümde demokrasi- teokrasi-monarşi- oligarşi gibi terimleri tanımlayarak konuya bir alt yapı oluşturulmuş.Üçüncü bölümde ise 4 halifenin nasıl seçildiğini, nasıl yönetim yapıldığı hakkında fikir veriyor. Dördüncü bölümde demokrasinin bir din mi veya ideoloji mı olduğuna cevap arıyor.Beşinci bölümde monarşi ve kapitalist demokrasi konularına değiniliyor. Altıncı bölümde demokrasinin sıkıntı ve sorunlarını irdeliyor. Yedinci bölümde İslam dünyasının demokrasiye tutumlarını , demokrasi ve İslam ilişkisi inceliyor. Sekizinci bölümde ise demokrasi ve Arap baharı ilişkisini ve yaşananları anlatıyor yazar. Dokuzuncu bölümde ise Şûra' nın demokrasi olup olmadığını inceliyor ve son bölümü ile tüm yazdıklarını sonuca ulaştırıyor.
Fikir vermek ve bir bakış açısı için gayet güzel okunabilir bir kitap.
Demokrasinin din olmadığını sade ve sadece bir yönetim modeli olduğunu anlatıyor yazar.
“Bir Müslüman Nasıl Bakmalı” serisindeki kitaplar, özellikle gençlerin samimi anlam arayışına belli konular ve meseleler etrafında bir bakış açısı sunma amacıyla hazırlanmıştır. Okuyucuları, İslami hassasiyetler üzerinden düşünmeye ve araştırmaya sevk etmek amacındadır. “Bir Müslüman bu konuya sadece bu şekilde bakmalıdır” şeklinde mutlakçı bir anlayıştan uzaktır.
Bu amaçla yayınlanmış olan “Bir Müslüman Demokrasi’ye Nasıl Bakmalı?” isimli bu kitapta, demokrasinin adeta İslam’a alternatif bir ideoloji gibi algılanışına karşı, onun İslam’a değil otoriterliğe, monarşiye, teokrasiye veya oligarşiye alternatif bir yönetim sistemi olduğu üzerinde durulmaktadır. Demokrasinin, İslam’ın alternatifi olmadığı vurgulanmakta, İslam’ın da bütün çağlar için, hatta çağlar öncesinden demokrasiyi önermiş olduğu iddiası da sorgulanmaktadır. Bu çalışmada, demokrasinin İslami dayanağı olarak sunulan Şura’nın gerçek mahiyeti tartışılmakta ve demokrasinin Allah’ın hükmüne karşı halkın hükmü anlamına gelmediği vurgulanmaktadır.
“Bir Müslüman Nasıl Bakmalı “ serisinin ikinci kitabında yakın tarihimizin şekillenmesinde büyük etkileri olan ırkçılık ve milliyetçilik konuları ele alınırken sonunda da yine bu konuya “Bir Müslüman ırkçılık ve milliyetçiliğe nasıl bakmalı?” Sorusunun cevabını veriyor..
Milliyetçi akımlar ve Milliyetçilik, Müslüman milletleri kendi içinde parçalasa da “Müslüman Müslümanın din kardeşidir “ hadisiyle ümmet olma şuurunu tekrar kazanmalı ve “Bütün insanlar yaratılış bakımından eşittir.Hiçbir insanın, başka bir insana, hiçbir kavmin, boyun ve kabilenin bir diğerine üstünlüğü yoktur.”(Hücurat) ayetini düstur edinmeliyiz. Müslüman cahiliye asabiyeti olan ırkçılık, milliyetçilik gibi durumlardan kaçınmalı, hatta böyle bir pozisyonda dahi yer almamalı.. Müslüman Ümmet birliği altında birlik ve beraberliği sağlamalıdır.
Bir Müslüman Irkçılık ve Milliyetçilik’e Nasıl Bakmalı?Bekir Biçer · Beyan Yayınları · 202142 okunma
𝐁𝐢𝐫 𝐌𝐮̈𝐬𝐥𝐮̈𝐦𝐚𝐧 𝐃𝐞𝐦𝐨𝐤𝐫𝐚𝐬𝐢𝐲𝐞 𝐍𝐚𝐬𝐢𝐥 𝐁𝐚𝐤𝐦𝐚𝐥𝐢?~𝐘𝐚𝐬𝐢𝐧 𝐀𝐊𝐓𝐀𝐘
Herkese hayırlı günler dilerim. Güzel bir grupla yeni bir seri okumaya başladık. Bu seri öyle bir seri ki Müslüman olarak bizlerin hayata dair bakış açımızı yönlendirecek bizi doğruya sevkedecek nasıl davranmamız nasıl düşünmemiz nasıl bakmamız gerektiği konusunda bize yön verecek bir Işık gibi adeta. İlk kitabımızda demokrasiye Nasıl bakmamız gerektiğini okuduk. Demokrasi konusunu derinlemesine incelemiş ve bize öyle aktarmış. Demokrasi bir yönetim biçimi İslam yaşam tarzıdır ancak İslam insana en uygun yaşamı sunar insana demokrasi de islamın içinde en güzel biçiminde yer alır. Kitabı okuduğunuzda çok daha iyi anlayacaksınız beni eminim. Demokrasinin islamın içinde ne denli yer aldığını okumanızı tavsiye ederim. Böylesi güzel kitapların yazılmış olması çok sevindirici.
|𝐁𝐢𝐫 𝐌𝐮̈𝐬𝐥𝐮̈𝐦𝐚𝐧 𝐆𝐞𝐥𝐞𝐧𝐞𝐤 𝐯𝐞 𝐌𝐮𝐡𝐚𝐟𝐚𝐳𝐚𝐤𝐚𝐫𝐥𝐢𝐤’𝐚 𝐍𝐚𝐬𝐢𝐥 𝐁𝐚𝐤𝐦𝐚𝐥𝐢?
︎︎ ︎
Hepimiz bir geleneğin içine doğarız. Gelenek bir çırpıda insanın karşı çıkıp alternatifini ortaya koyabileceği bir şey değildir.Neticede gelenekler içinde İslamla, tevhit ilkesi ile çelişen uygulamalardır itiraz ettiğimiz. Bu konuda ölçüyü tamamen Kuran ve sünnet kılarak geleneklere karşı eleştirel bir tutum benimsemek tek geçerli yoldur.
Bir Müslüman Gelenek ve Muhafazakârlık’a Nasıl Bakmalı? isimli kitapta, tarihsel olarak dünyada kurulu düzenlere meydan okuyarak gelmiş ve onları değiştirmiş, bundan dolayı karşısına hep “atalar dini” yani gelenekler çıkarılmış olan Tevhid dininin, zamanla muhafazakârlık ve gelenekle nasıl özdeşleştirilebildiği üzerinde durulmaktadır. Ayrıca günümüz ideolojileri olarak kabul edilebilecek Muhafazakârlık ve Gelenek kavramlarının, tarihleri ve tanımlarından yola çıkılarak bir Müslümanın duruşuyla bağı sorgulanmaktadır.
Özellikle Türkiye’de İslamcılık ile muhafazakarlığın siyasi etkilerinden dolayı birbirlerine yakınlaştıkları görülür..
Müslümanca bir duruşun hassasiyetini içeren bu güzel seriyi okumanızı tavsiye ederim..
️İslam, son derece gerçekçi ve insani, pratik uygulanabilir bir dindir. Ama bu pratiğin fıkhının ehliyetli müminler tarafından yapılması gerekiyor.
Bir Müslüman Gelenek ve Muhafazakarlık’a Nasıl Bakmalı?Mahmut Hakkı Akın · Beyan Yayınları · 202030 okunma
“Bir Müslüman Nasıl Bakmalı” serisindeki kitaplar, özellikle gençlerin samimi anlam arayışına belli konular ve meseleler etrafında bir bakış açısı sunma amacıyla hazırlanmıştır. Okuyucuları, İslami hassasiyetler üzerinden düşünmeye ve araştırmaya sevk etmek amacındadır. “Bir Müslüman bu konuya sadece bu şekilde bakmalıdır” şeklinde mutlakçı bir anlayıştan uzaktır.
Bu amaçla yayınlanmış olan “Bir Müslüman Gelenek ve Muhafazakârlık’a Nasıl Bakmalı? isimli bu kitapta, yaygın anlayış veya algılara göre bir Müslümanın, genellikle aynı zamanda muhafazakâr ve gelenekçi olarak nitelendirildiğine vurgu yapılmaktadır. Bu kitapta tarihsel olarak dünyada kurulu düzenlere meydan okuyarak gelmiş ve onları değiştirmiş, bundan dolayı karşısına hep “atalar dini” yani gelenekler çıkarılmış olan Tevhid dininin, zamanla muhafazakârlık ve gelenekle nasıl özdeşleştirilebildiği üzerinde durulmaktadır. Ayrıca günümüz ideolojileri olarak kabul edilebilecek Muhafazakârlık ve Gelenek kavramlarının, tarihleri ve tanımlarından yola çıkılarak bir Müslümanın duruşuyla bağı sorgulanmaktadır.
Bir Müslüman Gelenek ve Muhafazakarlık’a Nasıl Bakmalı?Mahmut Hakkı Akın · Beyan Yayınları · 202030 okunma
“Bir Müslüman Nasıl Bakmalı” serisindeki kitaplar, özellikle gençlerin samimi anlam arayışına belli konular ve meseleler etrafında bir bakış açısı sunma amacıyla hazırlanmıştır. Okuyucuları, İslami hassasiyetler üzerinden düşünmeye ve araştırmaya sevk etmek amacındadır. “Bir Müslüman bu konuya sadece bu şekilde bakmalıdır” şeklinde mutlakçı bir anlayıştan uzaktır.
Bu amaçla yayınlanmış olan “Bir Müslüman Batı Medeniyeti’ne Nasıl Bakmalı? isimli bu kitapta, medeniyet tarihinde Batı medeniyetinin farklı bir medeniyet gerçekliği olarak öne çıkmasının sebepleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Batı’da insan paradigmasının ve tarih yazımının değişimi, bilimsel ve teknik gelişmeler, sömürgecilik ve batılılaşma meseleleri, eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Böylece temelsiz bir Batıcılık ve Batı savunuculuğu nasıl eleştirildiyse bu anlayış karşısında gelişen reaksiyoner Batı karşıtlığı da eleştirilmiştir.
