Gerçekten Mustafa Kemal ve onun "inkılaplar"yla ilgili olarak yaratılan efsane, yedi yüzyıllık Hilafet ve Saltanat devrinde yaratılmamıştır. İlginç olan bir şey de, bu efsane üreti­cilerinin, sözde efsaneleri yıkmak, hurafeleri yok etmek amacıy­la yola çıkmış olmalarıdır! Topluma, rasyonel düşünceyi ege­men kılmak amacıyla yola çıkanlar, hiçbir dönemde görülmemiş düzeyde hurafe üretmişlerdir. Putları yıkmak için yola çıkanlar, hiçbir dönemde görülmemiş düzeyde put ürettiler. Cumhuriyet aydını, put üreticiliği ve bekçiliğine koşulmuştu.
Gerçekleri okumuyoruz. Şehir efsaneleri daha çok ilgi çekiyor..
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Yani gerçekleri okumuyoruz. Şehir efsaneleri daha çok ilgi çekiyor. Kaldı ki, beş bin yıl öncesinden,Mezopotamya tarihinden bahsetmiyoruz. Yalnızca yüz yıl öncesine ait bu konuda bile yarı cahil adamların yorumları başta gidiyor.
Sayfa 155Kitabı okudu
“Bazı insanlar, Türkiye’de insanların hiç okumamalarından istifade etmekteler. …Yani gerçekleri okumuyoruz. Şehir efsaneleri daha çok ilgi çekiyor.”
Sayfa 155
Örneğin Faruk Sümer'in Oğuzlar kitabı... Sekiz milyon nüfusu olan Azerbaycan'da on binlerce sattı. Türkiye'de kimse elini bile sürmedi. İlk baskısı bitti mi bilmiyorum. Yani gerçekleri okumuyoruz. Şehir efsaneleri daha çok ilgi çekiyor.
Sayfa 155 - KronikKitabı okudu
Mustafa Kemal - Celal Güzelses
Diyarbakır'da Semanoğlu köşkü'nde kalıyordu. İki katlı geniş eyvanlı, siyah beyaz kesme taşlarla örülmüş, tipik Diyarbakır eviydi. Serinlik veren mermer süs havuzunun başında otururken, yanık bir ses duydu... Köşkün yakınındaki ağaçlık alanda gençler piknik yapıyor, biri gazel okuyordu. Yaverini gönderdi, çağırın dedi. Getirdiler. Mehmet Celalettin'di. 18 yaşındaydı, Ulu Camii'de müezzindi. Oturttu masasına, "Bana türkü okur musun" dedi. Dinledi dinledi dinledi, ses,usul, makam muhteşemdi, elini omuzuna koydu, " bak Celal" dedi, "Memleketimiz bir gün huzura kavuşacak, sen bu güzel sesinle İstanbul'da plaklara okuyacaksın, o zaman plakların üstüne Şark bülbülü yazdır, sen gerçek bir bülbülsün." Bu samimi teşvik kehanete dönüşecekti. Mehmet Celalettin yüreklenecek, yerel derlemelere başlayacak, Cumhuriyet'in ilanından sonra İstanbul'un yolunu tutacak 1931'de Plak yapacak, 14 yıl önce Mustafa Kemal'in kendisine verdiği unvanı "Şark Bülbülü" diye plağın üstüne yazdıracak, kapış kapış gidecekti. Soyadı kanunu çıkınca adını değiştirip, "Celal Güzelses" yapan o genç müezzin, "Esmerim Biçim Biçim, Hele Yar Zalım Yar" gibi efsaneleri müziğimize kazandıracaktı.
Sayfa 71 - Kırmızı Kedi Yayınevi Beşinci Basım Ekim 2018 CiltliKitabı okudu
Reklam
Bir devlet düşünün, savaşa 2,5 milyon kilometrekarelik yüzölçümüyle giriyor, savaşı kaybediyor ve 770 bin kilometrekarelik bölümünü yani yaklaşık dörtte birini kurtarabiliyor ve 'Vatanımı kurtardım' diye zafer çığlıkları atıyor. Peki geriye kalan dörtte üçlük toprak 'gâvur toprağı' mıydı ki, elden gittiğine bunca sevindin?
Sayfa 210Kitabı okudu
639 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yakın Dönemde Bir Destan - İnce Memed
Destanları, efsaneleri hep bize uzak zamanlarda düşlemek hatasından alıkoyan bu okuma serisinin bana kazandırdığı çok şey oldu. Öncelikle Yaşar Kemal gibi bir yazarı tanımakla müşerref oldum ki kendisi Türk edebiyatının Odin'i olarak anılmaktadır. Sosyal medyada okuduğumuz, gördüğümüz Yaşar Kemal'in dilinin, kaleminin 32 yılda yazdığı
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115.9k okunma
179 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.