‘’’… bilmezsiniz ki, Beyoğlu hayatının hatta eğlenilecek mevsimde bile nasıl bunaltıcı, Bey’in ezici bir hali vardır. Önceleri binbir renkli bir hayat görünür. Hiç birbirine benzemez evreleri var gibi gelir. Fakat o kadar tek renk, aman yarabbi, o kadar tek renktir, görülen Çehreler o kadar daima aynıdır ki… Mahremiyetsiz, samimiyetsiz, gösterişli ve yapmacık bir taklitten, soğuk sarı bir taklitten ibaret bir hayat… Her görüştüğünle müthiş bir rekabet, bir mücadele, bir düşmanlık… Hiçbir el sıkmasın ki, mümkün olsa seni bir çukura etmeyeceğinden emin olasın. Hiçbir ses işitmezsin ki, senin arkandan en hain, en haksız bir alayda bir kötüleme de bulunmayacağına emin olasın. İki yüzlülük, alay, kendini beğenmek, bencillik… Bu aç kurdun elinde bütün çehre morarmış, bütün gözler bulanmış; herkesin başarısı, öbürlerinin ayakları altında ezilmesi ile gerçekleşecek bir haset, bir kin… Kimse kimseyi beğenmez, üstünden başından tutunuz da söylediği Fransızcaya kadar her şey alay için bir bahane olur. zaten hep sahtekarlıktan ibaret olan bu paskal yüzünde göz dudağa, dudak çeneye güler. İğrenç bir şey kısacası…“
Deva sende, yara da sende kim bilebilir sana Neyin iyi geleceğini senden öte. Herkes gitsin senden, sen senden gitme. Herkes bıraksın seni, sen kendi kendini bırakma.
Reklam
Ama kalabalığa haykırılır sessiz çığlıklar
Sayfa 149Kitabı okudu
Oysa benim kullanılma sürem bitmişti ayrıca merdiven de değildim artık.
Başkası olarak ölmek için çok gençsin
Sayfa 154Kitabı okudu
gör ki
gör ki: Anla ki, düşün ki. Dikkat et, iyi bak. “Yar yüreğim yar, Gör ki neler var? Bu halk içinde, Bize güler var.” (Yûnus)
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
788 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.