Doktor mahmur gözleri, kızarık suratı ile Murat’a döner: -Bakakalırım giden geminin ardından. Atamam kendimi denize dünya güzel Serde erkeklik var, ağlayamam… Murat bayağı bozulmuştur: -Ee.. Doktor Bey! Nedir bu şimdi. Neşe Hanım’ın esprisini mi tamamladınız. Doktor kendi havasında. -Yoo… Ezberimde olan tek şiir, çünkü topu topu üç mısra.
Sayfa 197Kitabı okudu
Düğme diker annesi , bıkınca coğrafyadan ; Kalede tenis topu , önlüğünde biraz kan .
Reklam
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Derken ilk denemeler gelir. Bu denemeler yavru serçenin, yuvadan uçuş için ilk kalkışlarıdır. Yavru kuş, ilkin en yakın yerlere konar ve hemen yuvaya döner. Sonra daha uzak hedef "tayin" eder. Çocuk da ilkin öğleye kadar oruç tutar. Sonra sonra arttırır onu. Tam oruç tuttuğu ilk gün, çocuk, iftar topunu içinden bir zafer topu olarak alkışlar.
Sayfa 20 - Diriliş Yayınları
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Japon Edebiyatı'ndan bir şeyler okumak her defasında içimde bahar rüzgarları estiriyor. Gerçekten; tüm kalbimde, tüm ruhumda hissediyorum bu hissi. Hele bir de söz konusu kurgu geçmiş zamanda geçiyorsa... Karakterler geleneksel kıyafetlerini giymiş salınıyorlar gözümün önünde. Konuşmaları, mimikleri, hal ve tavırları capcanlı karşımda
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · İthaki Yayınları · 20212,903 okunma
1192 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
20.yy ın Savaş ve Barış’ı..
Önsözde “Yaşam ve Yazgı’nın yapısı Savaş ve Barış’ınkine benzer.” yazıyordu. Okuyup bitirdikten sonra neden böyle dendiğini anladım. Tıpkı Savaş ve Barış gibi bir ülkenin yazgısı, bir ailenin birbirine uzak-yakın üyelerinin başından geçenlerle anlatılıyor. Aleksandra Şapoşnikova’nın çocukları, onların aileleri, komşuları, arkadaşları derken,
Yaşam ve Yazgı
Yaşam ve YazgıVasili Grossman · Can Yayınları · 2022228 okunma
Reklam
Bilmek bilmemek
Bildiğimizin hepi topu birer bilmeceydi. Saatlerdir birbirimize aynı bilmeceyi sorup her defasında cevabı mahsus bilemiyorduk. Gülmekten bir hal olmuştuk. O kadar çok güldük ki gözlerimizden yaş geldi. Gülmeyi en az birbirimizi sevdiğimiz kadar çok seviyorduk. Her seferinde o birdenbire cevabı bildi. Hiç tereddüt etmeden ben de. Gülümsemelerimizin yüzlerimizde bıraktığı çizgilerle kös kös oturup kalmıştık. Dalında kararmış birer zeytin tanesi gibi duran simsiyah göz bebeklerini yüzme dikti. Baktı baktı; "Bilmek hiç eğlenceli değil." dedi.
Sayfa 88 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
bağır çağır bir şiir
I bu elimi senin için komşunun bahçesinden gül çalarken kestim dalından düşmüş bir eriğe bastım bir serçeyi ürküttüm birazdan ölecek bir hayvan gibi öksüren eski çeşmeden avuç avuç su içtim
173 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.