Pontus faaliyetlerinin dimağ merkezlerinden birini teşkil eden Merzifon havalisinde dahi, Rum çetelerinin faaliyetleri oldukça fazladır.
1923 yılının ilk aylarında Pontus isyanı tamamen bastırılmıștır. Bu olaylar sırasında Pontus çeteleri tarafından 1817 Türk öldürülmüş, 3723 ev yakılmış, 1800 civarında soygun ve gasp olayı gerçekleşmiştir.
Reklam
"Anadolu'nun renkleri(!), Kürtçü ve Kızılların biraderleri"
Karar: Ateşkesten sonra Rum nüfusunun artırılmasını sağlamak için Rusya'dan ve diğer yerlerden birçok Rum göçmeni getirmek ve ötedenberi topladıkları önemli miktardaki paralar karşılığında silahlar ve cephane sağlayarak çeteler oluşturmak ve bunları donatmak ve bir başkan ile iki üyeden oluşan kurul tarafından idare edilen her köy ve
Pontus Meselesi
Pontus kelimesi bugünkü Yunancada "Karadenizli Ortodoks, Karadenizli kişi" anlamlarına gelmektedir. Bu bilgilerden Pontus kelimesinin etnik bir grubun değil de, bir coğrafi bölgenin adı olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Sinop'tan Kelkit Havzasına kadar uzanan bölgenin Pontus olduğu iddia edilmektedir. Bu bölge; Batum, Artvin, Rize, Trabzon, Ordu, Sinop, Kastamonu, Gümüşhane, Bayburt, Tokat, Amasya ve Çorum'un tamamı, Sivas ve Erzincan'ın bir kısmını içine almaktadır.
Her ne kadar bu iki ülke arasında 1930'daki yakınlaşmadan içerik olarak farklı bir ilişki gelişmişse de 1999'dan sonra artık iki ülke birbirine en azından savaş tehditleri savurmayı bırakmışlardır. Bunun sebeplerinden bir tanesi de Yunanistan'ın Türk- Yunan sorunlarını Türkiye-AB sorunları haline dönüştürmeyi başarmasıdır. Ege sorunları ve Kıbrıs meselesi gibi Türk-Yunan ilişkilerindeki en önemli sorunlar bugün artık Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki sorunlar haline gelmişlerdir. Bununla birlikte, Yunanistan ve Rum-Yunan diasporasındaki bazı çevreler mevcut sorunlara bugün kendi icat ettikleri "Pontus Soykırımı"nın Türkiye tarafından tanınmasını ekleme çabası içerisine girmişlerdir.
Sayfa 13 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Türkçe düşünme düşüncesi III
Etnik ya da dini kimliğiyle Türk vatandaşlığını barıştıramayanların, yani daha açık bir ifadeyle, cumhuriyet deneyimini göz önünde bulundurduklarında, Türkiye'nin Sevr ile bir müstemleke haline gelmesini dilemiş olanların, en konforlu sığınakları sırasıyla, İslamcılık, bölücülük ve devrimcilik oldu. İslamcılık ve bölücülük arasında karşılıklı
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.