Rusların Abdülhamidi: I. Pavel
I. Pavel'in saltanatı boyunca ülkeye korku ve adaletsizlik hakim olmuştu. Kimse güvende değildi. Nöbetçiler, bir düğmesi eksik diye dövülerek öldürülüyordu. Bakanların zindana atılması için bir dedikodu yetiyordu. Yeni inşa edilen İshak Katedrali hakkın­da uygunsuz bir şiir yazdığı için Teğmen Akimov'un önce dili kesildi, sonra
31 Aralık 1994 (Sabah): 20 gündür, Çeçenya (Çeçenistan) topraklarına saldırı düzenleyip de ilerlemekte bulunan Rus ordusunun hedefi başkent Grozni'yi ele geçirmek. Rus uçakları tarafından bombalanmasıyla isabet kaydetmiş olan dev bir rafinerinin alevler içinde olduğu bildiriliyor. Bunun esas sorumlusu ise Jirinovski yanlısı Ruslar. Önceki
Reklam
En Derine İnmek Lâzım
_İyi ya, hükümet şekli meselesi... _O da değil, daha derine ineceksin. Daha derine inmemiz lâzım. Bu karanlığa inmeden bulamazsın. Mesele bu karanlığın kendisinde. Mesele şurada: Niçin bu kadar biçareyiz, ümitsiziz? Neden her tuttuğumuz dal elimizde kalıyor? Bu memlekette sadece fena şey mi yapılır? Bütün hesaplarımız bozuk mu? Hiçbir faziletimiz kalmadı mı? Ne Aziz devri; ne Hamit devri dünyada bir milletin tahammül ettiği fenalıkların en büyüğü değildir. Mesele yıkılış hâlinde olmamızda, içinde yaşadığımız şartlar aleyhimize dönmüş...
Hayatı boyunca birçok meseleyi sineye çekmesi gerekmişti. Son zamanlarda bunlar iyice artmıştı. İnsanın cehaletiyle alay eden bu dünya neydi hakikaten? Bir muamma mıydı yoksa her şey apaçık ortada mıydı? Barikatlardaki birçok arkadaşı evine sağ salim dönmüş, tek bir mermi yememişken kendisi neden sakattı? Neden Kilise onu reddettiği halde halası rahip olmasını istiyordu? Eğer Kilise'den gerçekten nefret ediyorsa, ticari bir işletme gibi davranmasına neden bu kadar şaşırmıştı? Ve son olarak, noter ona devletin yasalarını nasıl atlatabileceğini anlattıktan sadece birkaç gün sonra bu rahibin de Kilise'nin yasalarını nasıl atlatabileceğini söylemesi bir tesadüften fazlası değil miydi? Ölülerin ve dirilerin, dini bütünlerin ve kafirlerin mutabık olduğu tek konu paraydı.
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır. _Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
384 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Cemil Meriç'in Tavsiyesiyle..
İrade Terbiyesi, son zamanlarda okuduğum sağlam bir kurgu-dışı metindi. Kitabın büyük bir titizliğin ürünü olduğu aşikâr. Normalde incelemelere bende uyandırdığı duyguların şiirsel cümleleriyle incelemeler yazan bir insanım fakat bu kitap öyle bir kitap değil.... Öncelikle yazarın titizliğini bir kenara bırakıp yayına hazırlayan Ömer Faruk Can'ı tebrik etmek istiyorum. Kitap, ancak bu kadar kaliteli bir hazırlıkla basılabilirdi. Yazardan büyük bir methiye bile dizmek mümkün diyebilirim :) Bunun başlıca sebebi tabii ki tenkit meselesi. Ömer Faruk, yazarın anlattığı noktaları hemen durup dipnotlarla öyle güzel eleştiriyor ve nehrin akışına öyle bir kıvrımla bağlıyor ki... Gerçekten de dürüst bir entelektüele bu deni aç ve susuz kaldığımız şu çağda tartışılmaz bir titizlik ürünü ortaya çıkarmış. Onun dışında kitaptan çok fazla bir şey alamadım. Sevdiğim bir kitaptı ve birçok fikrine katılıyorum. Fakat bana ekstra bir şey kattığını söyleyemem. İrade Terbiyesi konusuna ben zaten takık bir insan olarak küçüklüğümden beri irademi bu noktaya göre inşa etmiştim. Ve yazarın ortaya sunduğu metotları halihazırda ziyadesiyle kullanmakta, hatta bunların ilerisinde bir serüvenin dahilinde olduğumu bile söyleyebilirim. Yine de iradesi şapşala dönmüş şu günümüz dünyasında birçok insana gayet faydalı bir eser olacaktır. Tavsiye ederim.
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiEthem Bakar · Ketebe Yayınevi · 2023452 okunma
Reklam
233 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.