On yedi yıl evli kalan ve kocasını trafik kazasında kaybeden bir kadın şunları söylüyor
“Erkek, ALLAH'ın yarattığı en güzel canlıdır
Eşine, kızına, kız kardeşine, annesine, babasına, torununa sahip olduğu herşeyini feda eder
Gençliğini ve sağlığını eşi ve çocukları için feda eder, çünkü sürekli çalışır
Biraz gezmeye çıksa sorumsuz
evde kalsa, tembel olur
Hata eden çocuğuna kızınca vahşi baba
kızmasa boşverici baba olur
Karısının çalışmasına izin vermezse geri kafalı
izin verse karı parası yiyen asalak olur
Annesinin sözünü dinlerse ana kuzusu
karısının sözünü dinlerse kılıbık olur
Tüm bunlara rağmen baba şunları yapar
Çocuklarının her hususta kendisinden daha iyi olmasını ister
Çocukları küçükken ayağını,büyüyünce yüreğini çiğnediklerinde tahammül eder Sahip olduğunun en iyisini,hatta belki hepsini verir Çocukları gökteki yıldızı istese
gücü yetse güneşi getirmeye çalışır
Eğer anne dokuz ay çocukları karnında taşıdı ise
baba da aklında, zihninde, ömrü boyunca taşır
Aile için,baba iyi olduğu sürece
tüm dünya yaşanılabilir bir yer olur
Yetim bir çocuğa sorun isterseniz
"Baba" diyecek kimseyi bulamamak ne zor bir şeydir
anlatsın size
Peki Bu Kadar Uğraşan didinen babalara
ödülümüz ne olmuştur
Neden, neden daha yaşam yolunun başlangıcında can sıkıcı, renksiz, silik, tembel, duymaz, yararsız, mutsuz kişiler olup çıkıyoruz bizler...
...ne geçmişte ne de şimdi, bir tek kişi yok ötekilere benzemeyen.
...Sadece arabalara kurulup gezer, yer içer, uyur, sonra da ölürler... Sonra başkaları doğar, onlar da yer içer, uyur ve can sıkıntısından büsbütün aptallaşmamak için yaşamlarını iğrenç dedikodular, votka, kumar ve birbirlerini mahkemeye vermekle renklendirirler... Karılar kocalarını aldatır; kocalar yalan söyler, olup biteni görmezden, duymazdan gelirler... Ve bütün bu bayağılıkların etkisi çocukları karşı konulmaz biçimde ezer, onlardaki Tanrısal kıvılcımı söndürür ve onlar da tıpkı anaları babaları gibi, birbirinin benzeri, aynı zavallı cesetler olup çıkarlar.
Pulitzer’le Taçlanan Mizah: Alıklar Birliği Kitap İncelemesi
John Kennedy Toole’un yazarı olduğu ve Püren Özgören tarafından Türkçeye çevrilen “Alıklar Birliği” (Orijinal adı: A Confederacy of Dunces), modern edebiyatın en ilginç eserlerinden biri olarak kabul edilir.
Kitabın ana karakteri İgnatius J. Reilly’dir. Obur, aksi, tembel, bencil ve her şeye karşı bir tutum sergileyen İgnatius, toplumun dışında
“Erkek, Kız” hikâyesi, diğer üç hikâyeden farklıdır. Üç hikâye, savaş ve şehitlerle ilgiliydi, "Erkek, Kız" ise bir aşk ve gurur hikâyesidir. Birbirini seven genç erkekle genç kız bir bahar gecesi konuşmaktadırlar. Erkek kızı sevdiğini söylemekte, “nişanlanalım” demekte, fakat kız fettanlaşmakta, nazlanmaktadır. Erkeğin bütün ısrarlarına