Şiir karın doyurmuyor maalesef :)
Ben sersemin biriyim Oturmuş senin için aşk şiirleri yazıyorum Ellerinin beyazlığından Gözlerinin güzelliğinden bahsediyorum Oysa ki sen bir ettir, ekmektir tutturmuşsun Gözün dünyayı görmüyor Al bu şiirimi, götür sat Para ederse Bir ekmek, yarım kilo pirzola al Otur zıkkımlan
Sayfa 238 - Everest
Cumartesi Günleri Sohbetleri: Devlet gazetesinin bürosunun olduğu KÜBİTEM'in sohbet bakımindan en canlı olduğu zaman cumartesi günü öğleden sonralarıydı. O yıllarda cumartesi günleri yarım gün mesai yapılırdı. Okulundan çıkan öğretim üyesi, öğretmen, öğrenci ile bürokratlar KÜBİTEM’e uğrarlar ve birer sohbet halkası oluştururlardı. Bunlar:
Reklam
Çocuğumun elindeki ekmek Ben laf söyledikçe azaldı, Bu yüzden şiirler ceplerimde Her zaman yarım kaldı.
“Köyde kimse yok / Ne bir insan, ne de taş üstünde bir taş / Çocuklar yok / Enkaz çığlık atıyor/ Ve bir anne kendini sallıyor uyuyabilmek için / Bebekler, küçücük çocuklar / Çamurla kaplanmış / Yollarda bulunmuşlar / Onlarsa konuşuyor / Amaçları savaş / Ne laf ama… Düşen bombalar / Amerikan yapımı / Yeni Ortadoğu / ‘Pirinç kadın’
Ömrümde görmedim böyle bir gün. Yarım dilim ekmek önümde, düşünüyorum alevden ülkeleri. Boğazında kalsın yedikleri ve zehir zıkkım olsun, bu anda düşünmeyen varsa eğer! Sen benim, memleketimin şarkılarında bile varsın, sen o korkunç, sen o uykusuz geceler altında bir kerre olsun umudunu kaybetmeyen şehir! Ben de bilirim, umuttur bu,
96 syf.
9/10 puan verdi
Keder
…………..…………………………………………………………… Yordanka Beleva (d. 1977) Bulgar öykü yazarı ve şairdir. Bulgar Filolojisi ve ardından Kütüphane Yönetimi alanında yüksek lisans, Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimleri alanında doktora derecesine sahiptir. Keder, ünlü ödüllü çağdaş Bulgar şair ve yazar olan Yordanka Beleva'nın hikayelerinden oluşan bir
Keder
KederÎordanka Beleva (Yordanka Beleva) · Metis Yayınları · 06 okunma
Reklam
Bir dervişin padişah kızına aşık olması
"Zavallının elinde yarım ekmek, bedeninde de yarım can kalmıştı derken ikisi de elinden çıkıp gitti. Ne gece sabrı kalmıştı ne de gündüz, ağlayıp inlemekten kimseye derdini anlatmaya mecal bulamamıştı."
151 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
Yaşar kemal Teneke
Bu kitabı kaymakamlık imtihanına hazırlandığım dönemde bir hocamın tavsiye üzerine okumaya başladım. Kötünün kazandığı kitap/film hep bir yarım kalmışlık hissi uyandırıyor bende. Bu da onlardan biriydi. "Kul kusursuz olmazmış." (s. 87) Bir kaymakam... Fikret IRMAKLI... Genç daha, ilk görev yeri. Ne umutlarla başlarsın bazne meslek hayatına ama öyle insanlar vardır ki gerçek hayatın okul sıralarında ki, kitaplarda ki gibi olmadığını görürsün. "Sen sen ol görünüşe aldanma, insanlar iki yüzlüdür." İki bile değil bin bir yüzü var insanların. Sana nasıl göründükleri çıkarları doğrultusunda değişiyor. Çeltik zamanı ağalar köylere kadar çeltik ekmek istiyor, sıtma almış başını gidiyor, her yıl yüzlerce çocuk ölüyor. Şimdi bu kaymakam çeltik ektirip ölümlere destek mi olsun, izin vermeyip ağalara düşman mı? Genç bir kaymakam zengin acımasız köy ağalarıyla, yozlaşmış bir düzenle mücadelesi! Keşke her şey Kemal Sunal'ın "Deli Deli Küpeli" filminde ki kadar basit olsa ve kaymakam gelip bütün sorunları çözebilseydi. Dost bir iken düşman bin olur. Karşında yalnızca mücadele ettiğin insanlar değil yanında durduğun insanları da görebiliyorsun bazen. Bazen seni oraya atayan devlet bile karşında yer alıyor. "Ölüm var dönüm yok." En büyük mücadeleler kararlılıkla başlar. En büyük yok oluşlarda... Ama hayata karşı dik durmanın cümlesi bu: "Ölüm var dönüm yok." Kitap 150 sayfa ama şuan bende 5000 sayfalık duygu var.
Teneke
TenekeYaşar Kemal · Adam Yayınları · 19959.8k okunma
Ahmet Muhip Dıranas
Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir Kâğıtlarda yarım bırakılmış şiir İnsan yağmur kokan bir sabaha karşı Hatırlar bir gün camı açtığını, Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu, Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı... Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.