Köy Enstitülerinin eleştrilecek temel özelliklerinden biri Atatürk'ün Ön Türk merkezli Türk Tarih Tezi'nin yerine Yunan-Roma eksenli Greko-Latin Tezi'ni işlemesidir. Hasan Ali Yücel'in Antik Yunan ve Roma kaynaklarını çevirmesiyle başlayan "Greko-Latin" hayranlığı, Atatürk'ün "millet inşasında" çok önemli yer tutan ve bilimsel olarak da çok güçlü referanslara sahip olan Türk Tarih Tezi'nin unutulmasına yol açmıştır. Asırlardır ihmal edilmiş, kendi tarihinden habersiz Türk köylüsüne yapılacak en büyük iyiliklerden biri, ona Antik Yunan ve Roma tarihini değil, köklerinin bağlı olduğu eski Türk tarihini öğretmek olmalıydı. Atatürk'ün çok büyük önem verdiği Halkevleri ile daha sonraki dönemde açılan Köy Enstitüleri arasındaki en ciddi fark "tarih öğretimi" konusunda karşımıza çıkmaktadır. Halkevlerinde Türk Tarih Tezi öğretilirken Köy Enstitülerinde Greko-Latin Tezi öğretilmiştir.
Sayfa 108Kitabı okudu
184 syf.
8/10 puan verdi
Nurullah Ataç'ın okduğum ilk eseri. Yazar dilimiz,romanlar,şairler,şiirler,yazarlar,toplum ve değişik konularda düşündüklerini yazmış.Özellikle dilimiz Türkçe'ye büyük önem veren birisi. Şu günlerde dükkanlarına yabancı isim veren veya Türkçesi varken kelimenin İngilizcesini kullanmaya çalışan insanların olması acı bir durum.Bana göre insan en iyi kendi dilinde düşünür,yazar.Bu yüzden dilimize olduğunca önem vermeye çalışmalıyız. Nurullah Ataç edebiyatımızın büyük isimlerinden birisi.Bildiğim kadarıyla da Hasan Ali Yücel'in kurduğu klasikleri çeviren kurulun başındaki kişiymiş.Onun bu denemesini okumanızı tavsiye ederim.Farklı konularda bakış açınızı değiştirecek bilgiler mevcut.
Diyelim - Söz Arasında
Diyelim - Söz ArasındaNurullah Ataç · Yapı Kredi Yayınları · 2014153 okunma
Reklam
‘’ Fakat öte yandan Türk kültürüne cidden hizmet eden insanlar var ki kimsenin aklına bile gelmiyor. Bir tanesini tanıtalım: Ankara'da yaşayan ve şimdi 82 yaşında bulunan Abdülkadir İnan bir Başkurt Türk'üdür. Bütün Türk lehçelerini ve Türk Folklorunu, milli Türk dini olan Şamanizm’i ondan daha iyi bilen değil, ondan başka bilen yoktur. Atatürk onun değerini bilerek profesörlük vermiştir. Meşhur Atatürkçülerden Hasan Ali Yücel, bakanlığı zamanında bu profesörlüğü geri aldı. Arapça ve Farsça, Almanca ve Rusçayı da bilen Abdülkadir İnan'la milli kültürün anıtlarından olan Manas destanı metin ve tercümesiyle yaptırılabilir. Radlof'un topladığı Altay Türk destanları tercüme ettirilebilir, kendi eseri olup Tarih Kurumu tarafından bastırılıp tükenen "Şamanizm" adlı kitap yeniden bastırılabilir.’’
‘’İttihat Terakki ve Milli Mücadelenin çileli günlerinde, ülkesinin istiklali için uğraşmıştı. Artık Bayar’ın önünde zor yıllar vardır. Nedenine gelince, yeraltından açığa çıkan Türk solu ve yeni kurulan Refik Saydam kabinesindeki Hasan Ali Yücel gibi komünist bakanlar, devletin tek partiyle yönetilmesinden yanaydılar. ‘’
1940-1946 arasında köy enstitülerinde 15.000 dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştı. Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikilmişti. Oluşturulan bağların miktarı ise 1.200 dönümdü. Ayrıca 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 36 ambar ve depo, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santralı, 16 su deposu, 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km. yol yapılmıştı. Sulama kanalları oluşturularak enstitü öğrencilerinin uygulmalı eğitim gördüğü çiftliklere sulama suyu öğrenciler tarafından getirilmişti. Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Ali Yücel'in 1946'da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına değin devam etmiştir. Hasan Ali Yücel'den sonra Milli Eğitim Bakanı Olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür. Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954'te kapatılmıştır.[8] Kapatıldığı 1954 yılına kadar Köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15.943 erkek toplam 17.251 köy öğretmeni yetişmişti. Fakir Baykurt, Ümit Kaftancıoğlu, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Hatun Birsen Başaran, Ali Dündar, Mehmet Uslu ve Dursun Akçam gibi önde gelen yazarlar ve düşünürler bu okullarda yetişmişlerdir. Wikipedia.
Kitap önsözlerini okur musunuz? Ben genelde kitabı bitirince okurum fakat sıkıldıysam devam etmem. Ki bir kitabın önsözünü okuyunca bayıldım. Paylaşmak istedim. “Okuyucu, önsöz okumazsın sen, biliyoruz, kendimizden biliyoruz bunu. Haksız da değilsin hani, önsözlerin çoğu anlayışına sınır koyar; bir gözlük takar gözüne...” şeklinde başlıyor önsöz. Hali ile " bana mı dedin?" , diye afallayıp sağa sola bakmamak içten bile değil. : )) İş Bankası yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler serisinden çıkan ve Çevirisini ve tabiki önsözünü Sabahattin Eyüboğlu ve M.Ali Cimcoz'un hazırladığı Devlet önsözünden bahsediyorum. Garip olacak ama bu önsözü mutlaka okuyun . :))) Eliniz değmişken Devlet'ide okursunuz artık. Yoksa gönül koyar Platon haberiniz olsun. ; )
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.