Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Moderniter metropolitan kültürel yasama/sürece çokta adapte olmayan biz ve benzeri toplumsal yapılarda sürekli dikte edilen uzak ayıp günah ve dışlanma dürtüsü ile bezenmiş bir kavram cinsellik. Kadınla karşı cinsin hem kendine hem de birbirine yabancı olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu durum, birbirine aç ve muhtaç olan iki cinsin gerçek anlamda karşılaşmasına, denk düşmesine, birbirinin ihtiyacını karşılamasına, birbirinden beslenerek büyümesine, olgunlaşmasına engel teşkil ediyor. Biz geleneksel kolektivist bir toplumken, birkaç on yıl içinde modern metropol kültürüne gark olduk. Lafta kabul ettiğimiz ama bir türlü içselleştiremediğimiz değerlerimiz ve inançlarımız var, ilişkilere dair. Mantığı anlaşılmamış, sağduyu süzgecinden geçirilmemiş bulanık normlar var ve kendi aklıyla düşünmeye alışmamış bir toplumun bu normlara uyma çabası demoklesin kılıcı gibi her daim tabu olarak görülen cinselliğin tepesinde sallanıyor olacaktır. Cinsellik dürtüsel bir ihtiyaç kimine göre tırnak içinde aşkın son meyvesi içsel bütünleşmenin sevmenin son raddesinin bedensel bütünleşik hâli,kimine göre daha yüzeysel bazda hayvani istek olarak basit bir sıvı alışverişi. Byron Ayanoğlu'nun dediği gibi seks bitti elimizde yemek kaldı.