Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadın velîlerden Rabia el-Adeviyye (rh.aleyhâ), bir defasında bütün geceyi ibâdetle geçirmişti. Tan yeri ağarırken uykuya daldı. O sırada evine bir hırsız girdi. Bulduğu elbiseleri alıp kapıya yöneldi, fakat kapıyı bulamadı. Bunun üzerine elbiseleri bıraktı, bu defa kapıyı buldu. Tekrar dönüp elbiseleri aldı, yine kapıyı bulamadı. Tekrar bıraktı. Bırakınca kapıyı buldu. Bu işi bir daha tekrarladı. Üçüncüsünde evin bir köşesinden, "Elbiseleri bırak ve çık! Şayet seven uyuduysa, onun sultânı uyankıtır" diye bir ses geldi. Allah diyeni Allah korur. Kul geniş vaktinde yüce Rabb'ini zikrederse, dar anında da Rabb'i onu özel olarak zikreder ve korur. İbn Acîbe, el-Bahrü'l-Medîd, Cilt: 1, Sf: 187.
Tebbet Sûresinin Tasavvufî İşaretleri
Ebû Leheb'in eli kurudu, kendisi helâk oldu, asırlar boyu Kur'an'da çirkin halinin ve vasfının anlatılmasıyla rezil rüsva oldu; çünkü o, küfür ve inkârını ilk ilan edendi. Bu haliyle o, İslâm'da inkârcıların başı oldu. Her kim Allah Teâlâ'nın seçilmiş velilerini (halkı irşad eden kâmil mürşidleri) inkâr ederse, Ebû Leheb'in yolunda gitmiş olur. Ona malı ve kazancı fayda vermez. Bu münkir kimse, Allah'tan kopma ve ilâhî rahmetten uzaklaşma ateşine girecektir. O ateş yakıcı ve alevli bir ateştir. Bu kimsenin (münkirlikte) eşi, yani nefsi de omuzunda hızlân ipiyle günah odunlarını taşıyıp duracaktır. Hızlân, insanın ilâhî yardım ve rahmetten mahrum edilip kendi nefsiyle baş başa bırakılmasıdır.
Bahrü'l-Medid Cilt 11
Bahrü'l-Medid Cilt 11
sayfa 196
Reklam
Elhamdülillah #kitap167 "Hayırlarda muvaffak olmak ancak yüce Allah'ın yardımıyla mümkündür. Allah Teâlâ, efendimiz Muhammed'e, onun âline ve ashabına en güzel şekliyle sâlat ve selâm etsin" -İbn Acîbe el-Hasenî(k.s) 《Bahrü'l-Medîd fî Tefsîri'l-Kur'ani'l-Mecîd》
Bahrü'l-Medîd
İbn Acîbe: "Bil ki bâtın (tasavvuf) ilminin temeli, iç âlemi (kalbi) bütün rezil şeylerden temizleyip onu her türlü güzel ahlâk ile süslemektir. Kalp, rezil işlerden temizlenip faziletli ahlâkla süslenince, üzerinde nurlar parlar ve ilâhî sırlar gözükür; böylece irfan ilmine ait hakikatler ve rabbanî sırlar kefşolur, sahibi müşahedeye dayalı bir marifeti elde eder ve ihsan makamına ulaşır. Tasavvuf ilminin özü ve meyvesi budur."
Bahrü'l-Medîd
Gerçekten ilmin hakikatini Allah Teâlâ'dan alıp anlayan fakihler (hakikat ehli âlimler), faziletin zirvesini, şerefin aslını ve saadetin cevherini Cenâb-ı Hakk'ın kitabına sarılmakta buldular. O kitap ki gökten yeryüzüne uzatılmış nuranî bir iptir. O Kur'an, yüce Allah'ın, kullarına açtığı bir sofrasıdır, O'nun ebediyen hükmü değişmeyecek düsturlarıdır; her türlü marifetleri, ilimleri ve en güzel terbiye metotlarını içinde toplayan kitabıdır.
"Onları, yaklaşmakta olan felaket günüyle (kıyametle) uyar!O gün yürekleri gırtlaklara dayanmıştır; yutkunup dururlar. Zalimler için ne samimi bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçi vardır." MÜ'MİN SÛRESİ/18 (Bahrü'l-Medîd fî Tefsîri'l-Kur'âni'l-Mecîd İbn Acîbe el Hasenî(k.s)
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.