Eğer hissetseydiniz eminim ki sizin için çarpan bir kalbi çiğneyip geçmezdiniz.
Rica ederim, bana itiraf ediniz. Bir saniye olsun benim için kalbiniz çarptı mı?
Ben size elemlerimden, ıstıraplarımdan bahsederken siz bütün zaaflarıma karşı kayıtsız ve hissiz, gözlerinizde hep o aşkımla alay ediyor gibi gelen hain bir parıltıyla hatta beni dinlemiyor, bakışlarınızın o zehirli iğneleriyle ruhumda hassas nokta arıyordunuz.
Vefasızlıklarına rağmen işte yine onu seviyordu.
Fakat kırılmış bir şey nasıl yerine gelebilirdi?
Şimdi kendi kendine düşünüyor, göğsünü şişiren bir hasretle "Ah, gençlik..." diyordu.
Hayatının ilk ve büyük aşkı...
Ona ümit ettiklerinin hangisini vermişti?
"Yoksa seviyor muyum?" dedi
"Hayır" dedi "Asla..."
Fakat niçin kalbi böyle çarpıyordu?
— Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum. Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem.
Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim.
Sayfa 64 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 4.Basım
Bütün dünyadan, hayattan, insanlardan uzaklaşmış gibiydi. Hiçbir şey görmüyor, hiçbir şey işitmiyordu. Derin bir karanlık... Sonra ebedi bir sükûnun içinde boğulma...
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 4.Basım