Siyah Gözler

Cemil Süleyman
1911’de yayımlanan Siyah Gözler, âşık bir erkek tarafından sevilen ve ilişkide çok da etkin olmayan kadın kalıbını tersyüz eden bir anlatı. Cemil Süleyman bu kısacık romanda, tutkulu bir kadının saplantılı duygularına odaklanırken erkeği arka planda bırakarak çağının ötesine geçmeyi başarıyor. Toplumsal baskıların gölgesinde yaşanan bu ilişkide arzudan kuşkuya, kıskançlığa uzanan “hummalı” marazi aşkın anlatımındaki başarı, bir dönemin ünlü romanı Siyah Gözler’i günümüze de taşıyor. “Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum… Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem. Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim…”
75 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1911
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Aşk bir hastalık mıdır?
75 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Cemil Süleyman Fecr-i Ati topluluğunun öne çıkan bir üyesi olarak daha çok II. Meşrutiyet döneminde yazan yazarlardan birisi. Kendisinin okuduğum ilk kitabı “Siyah Gözler” oldu. Roman, otuzlu
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
75 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Geçmişinde kötü şeyler yaşamış otuz yaşında bir kadınla, gençliğinin baharında yirmili yaşlarında bir adamın aşk öyküsünü okuyoruz. Çetrefilli, kuşkulu, tutkulu, karmakarışık duygularla hummalı bir aşkın romanı. Bu romanda isimler yok, duygular var. Dul bir kadının kuşku dolu yaklaşımları, kendini hep geri planda tutması, üzerinde hissettiği toplum baskısı, terk edilme korkusu ve bunların beraberinde ruhsal dengelerin bozulması var. Başlarda kendisine aşık olan bu genç adamdan, dul olması ve toplumdan dışlanacağı korkusuyla hep geri duran kadın, duygularına engel olamayarak tüm sınırladı ortadan kaldırıyor. Ve artık gözü hiç bir şeyi göremeyecek kadar kararıyor. Karşısında kendisinden çok genç ve yakışıklı bir erkek olduğunu aklından hiç çıkaramayan kadın, hep bir kuşku ve korku içinde bu ilişkiyi yürütmeye çalışıyor fakat kendi ruh sağlığında çok büyük yıkımlara sebep oluyor. Genç adam başlarda sadakat ve aşk yeminleri etse de zaman geçtikçe bu sözlerin yerini başka şeyler alıyor ve olay tam tersine dönüyor. Sizce bu çiftin sonu ne olur ? Adamın vadettiği bu aşk vuslatla biter mi ? Ruhsal çöküntüler yerini mutluluğa ve huzura bırakır mı ? Yada tam tersi, güçlü duygular cehennem olup ikisini de yakar mı ? Gerisi size kalmış. Okuyup görünüz efendim Selim İleri’nin sonsözü ile bitiyor kitap. Ve selim bey bu kitap hakkında “Bugün hâlâ siyah gözler’den habersiz nice edebiyat sever var…” Edebiyatımızın unutulmuş ve kenarda köşede kalmış eserlerinden biri. Kesinlikle tavsiyedir.
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
75 syf.
10/10 puan verdi
Aşkın her türlü boyutunu okudum ama bu türlüsünü ilk defa ve beni çok etkiledi.Aşk neydi? Saplantı, bağlılık neydi?İnsan sevdiğini kıskanırdı ama onu öldürmek pahasına da mı?
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
Sevemedim kara gözlüm sendromu
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
KİME AŞIK OLACAĞIMIZI SEÇEBİLİR MİYİZ? ''Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum... Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem. Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim...'' Kitaba bakarken arka kapakta bu alıntıyı gördüm, siyah gözleri o genç aşığının siyah gözlerini ben de merak ettim ve okumaya başladım. Otuzlu yaşlarında dul bir kadın ile yirmili yaşlarında genç bir delikanlının aşk hikayesi. Toplumsal baskılar altında aşk yaşayan karakterlerin psikolojik durumuna değinen başarılı bir roman. Cemil Süleyman, aşık bir erkek tarafından sevilen ve ilişkide çok da etkin olmayan kadın kalıbını tersyüz ediyor. Kitap verdiği duygu yoğunluğu itibariyle bana Werther karakterini anımsattı fakat olaylar benzer değil sadece aşk yolculuğunda hissedilen haz ve ıstırap olarak benzetebilirim. Yirmili yaşlarda okudum ama kırkıma da gelsem aynı heyecanla okurum. Selim İleri'nin ön sözünde bahsettiği gibi ''Bugün hala Siyah Gözler'den habersiz nice edebiyatsever...'' Değeri anlaşılmamış, arka planda kalmış bir kitap ama keşfetmek için geç değil. Umarım, Cemil Süleyman sizin güzel kalplerinize de dokunur ve keyifle okursunuz.
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
CEMİL SÜLEYMAN & SİYAH GÖZLER
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Selaamm Az bilinen ve harika bir Türk edebiyatı klasiği kitabıyla geldim... •Bu kitabı anlatmaya inanın neresinden başlayacağımı bilemiyorum sanki ne yazarsam yazayım bu kitapta yaşanan duyguları
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
Daha önce ne bu yazarı ne de kitabı duydum. Kitaba rastgele denk geldim ve okumaya başladım. Kitapta otuzunu geçmiş dul bir kadının ve yirmi iki yaşında genç bir adamla münasebeti anlatılıyor. Karakterlerimiz birbirlerini seviyor fakat kadın yaşından ve dul olduğundan genç adamın hislerine güvenmiyor. Başkalarının ne düşüneceğinden, herkesin kendisine namussuz bir kadınmış gibi davranacağından çekiniyor. Kendisi bile öyle düşünüyor kendi için. Adamın daha sonra istediğini elde ettikten sonra kendisi gibi genç bir sevgili bulacağından endişeleniyor. Fakat daha fazla uzak duramıyor ve görüşmeye başlıyorlar. Kadın, genç adamla her görüştüğünde başkalarına görünmekten çekiniyor ve görüşme sonraları iffetsiz olduğunu, bu ilişkiyi bitirmesi gerektiğini düşünüyor fakat öyle olmuyor. Hatta hiç beklemediği bir şekilde gece yarıları eve dönmeye başlıyor ve adamı da eve alıyor korka korka. Kadında bir süre sonra kıskançlıklar iyice artıyor sürekli adamın kendisini aldattığını düşünüyor, kendi kendini yiyor. Adam da kadının bu kıskançlıklarından bıkıyor, eskisi gibi görmeye bile gelmiyor. Kadın sonunda yapacağını yapıyor. Kitabı çok beğendim, okurken hiç sıkılmadım zaten kısacık :) Kadının psikolojik çöküntüsünü, kıskançlığını ve duygularını çok başarılı buldum. Yazar gerçekten çok iyi yansıtmış, tahlil etmiş. "Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum... Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem. Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim..."
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşk! İki kişinin bir araya gelebilmesi için, sevgiye ortam hazırlaması için en önemli tutku... Aşkla bir araya gelen iki insan, sevgiyle bunu geliştirebilir ve bir aile kurabilir. Aşkın utanılası,
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
75 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitap bence kendini sevilmeye değer görmeyen birinin gerçekten de bir ilişki yaşayamacayacağını anlatıyor. Bu kitap bir aşk kitabı değil benim gözümde. Çünkü kadın hasta. -SPOILER
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
Çok kısa ama çok anlamlı bir kitap oldu benim için. İki isimsiz aşık, biri aşkının peşinden koşan diğeri kaçan ve sonunda aklına kaçıran kadın. Dul bir kadının kendinden yaşça küçük aşığıyla olan bu aşkı gayet iyi tasvir edilmiş. Yazar eserde aşka erkeğin penceresinden çok kadının penceresinden bakmış. Dönemin şartlarını hesaba katacak olursak kadının duygularını bu denli ifade etmek cesaret işi. Hikaye, sonuna dair çok tahminler içerse de asla tahmin edemeyeceğiniz şekilde bitiyor. En azından benim için tahminim dışında bitti.
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Cemil Süleyman'ın 1910 yılında yazdığı, Tanin gazetesinde tefrika edilen romanı Siyah Gözler de, toplumsal baskı sonucu bir kadının aklını nasıl yitirebileceğini anlatıyor. Otuzlu yaşlarında dul bir kadın ve yirmili yaşlarının başında olan bir delikanlının aralarında yaşanan aşkın ve birlikteliğin nasıl hazin bir şekilde sonlandığını okuyoruz. Adını hiç öğrenemediğimiz kadın kahramanın yaşadıklarını, kıskançlıktan işlediği cinayeti sadece aşk için yaptı demek doğru olmaz. Bu durumun altında onu delirmeye kadar iten "elalem ne der" korkusu yer alıyor. Genç kadını bu toplumsal paronaya delirtmiştir. Dönemin bu anlayışının günümüzdekinden pekte farklı olmadığını düşünüyorum. Cemil Süleyman romanında kadının psikolojik çıkmazlarını, duygusal değişimini çok iyi tahlil etmiş. Hikayede akışı bozan fazlalık hiçbir öğeye yer verilmemiş. Aşırı sade ve yalın bir anlatımı olan bir kitap..
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,191 okunma

Yazar Hakkında

Cemil Süleyman
Cemil SüleymanYazar · 2 kitap
İstanbul’da doğan Mehmet Cemil Süleyman’ın babası, Alyanak Mustafa Paşa’nın oğlu Yarbay Süleyman Bey, annesi ise Refika Hanım’dır. İlk öğrenimine İstanbul Kalender Çeşmesi İlkokulunda başlar. Babası saray tarafından sürgün cezasına çarptırılınca 1894’te Beyrut’a, 1895’te Halep’e, 1897’de Sidon’a giderler. Sidon'da papaz okuluna devam eder. İtalyanca özel dersler alır. Halep İdadisinden mezun olur (1903). 1905’te Beyrut Amerikan Tıp Üniversitesine kaydolan Cemil Süleyman, annesinin ölümünden sonra İstanbul Mekteb-i Tıbbiye’de öğrenimini tamamlayıp mezun olur (1906). Darülmuallimin’de öğretmenlik yapar (1909-1910). Uzmanlık eğitimini tamamlayıp Balkan Savaşı sırasında Yanya ve Bulgar cephelerinde hekim olarak görev yapar. Hicaz’da çıkan salgın nedeniyle Arabistan’a gönderilir (1912-1914). Birinci Dünya Savaşı yıllarında Türk ordusuna bağlı olarak İstanbul, Şam, Amman ve Batum’da görev yapar. Sadiye Hanım’la evlenir ve büyük kızı İlhan dünyaya gelir (1918). Birinci Dünya Savaşı bitince Antalya Hastanesine hekim olarak atanır. Bu şehirde küçük kızı Suna’nın doğumu gerçekleşir (1920). İki yıl sonra da oğlu Süleyman Özkul doğar. Sırayla Antalya, Çanakkale ve Samsun’da sağlık müdürlüğü yapar. Soruşturma sonucunda görevden alınınca bir süre serbest hekimlik ve gazetecilik yapar. Hakkında açılan dava nedeniyle yurt dışına çıkar. Şam’da ve Hatay’da hekimlik yapar. 1931’de Arabistan’a geçer, 1934’e kadar Hicaz kralının özel hekimliğini üstlenir. İstanbul’a dönünce Alyanakoğlu soyadını alır. Vapurculuk Şirketinde ve Denizyolları İşletmesinde çalışır. Gemide görevliyken kaza geçirip bacağını kaybeder. Bundan sonra sık sık rahatsızlanan Alyanakoğlu, 1 Mayıs 1940’da İstanbul’da ölür. Öykü ve yazılarıyla 1905 yılından itibaren dergilerde görülen Cemil Süleyman, Fecr-i Ati topluluğunun öne çıkan bir üyesi olarak daha çok II. Meşrutiyet döneminde yazmıştır. Topluluğun etkili olduğu 1909 ila 1912 yılları, Cemil Süleyman’ın da öykü ve roman yazımında en verimli olduğu dönemdir. Fecr-i Ati topluluğunun, 20 Mart 1909’da Hilal Matbaasında düzenlenen ilk resmî toplantısına o da katılmıştır. Altında Alyanakoğlu'nun da ismi bulunan Fecr-i Ati beyannamesi, 24 Şubat 1910 tarihinde Servet-i Fünun dergisinde yayımlanır. Bu metinde topluluk, edebiyatı ciddi bir uğraş olarak kabul etmiş, bu yaklaşımı ilkin Servet-i Fünuncuların yerine getirdiğini belirtmiştir. Beyannameye göre Fecr-i Ati Avrupa’dakilere benzer bir topluluk oluşturacak; dilin, edebiyatın ve sosyal bilimlerin ilerlemesine katkıda bulunacak, yetenekli gençleri bir araya toplayacak ve düşünsel tartışmalar hazırlayacaktır. Batılı önemli eserler Türkçeye, Türk edebiyatının önemli eserleri Batı dillerine aktarılacaktır. Topluluğun etkin olduğu yıllarda öykü ve romanlarıyla Fecr-i Ati anlatısını temsil eden Cemil Süleyman, topluluk dağıldıktan sonra ortak enerjiden yoksun kaldığı ve İstanbul dışında hekimlik yaptığı için zamanla edebiyattan uzaklaşmıştır. Sonraları çeşitli gazete ve dergilerde yeni birkaç öykünün yanı sıra çoğunlukla eski öykülerini yeniden yayımlamış ve sanatın dışında kalan konularla ilgili yazmıştır. Hem Servet-i Fünun hem Fecr-i Ati topluluğunun poetikasına uygun olarak Cemil Süleyman aşk ve kadın konusunu anlatılarında fazlaca işlemiştir. Onun kurmacasında aşk ve aşk ilişkileri içinde beliren karakterler fazlasıyla romantiktir. Umutsuzluk, karamsarlık, düş kırıklığı gibi izleklerle yoğrulan bu anlatılar epeyce dramatik hatta melodramatik tonlar taşır. Romantizmde olduğu gibi bu eserlerde gereksiz ölümler ve intiharlar yer alır. Öykülerinde orta sınıftan olduğu kadar alt sınıftan insanlara da yer veren Alyanakoğlu'nda karakter kadrosuna duygudaşlık, merhamet ve yumuşaklıkla yaklaşılır. Fiziksel portrelerde realist bir tutum bulunsa da kahramanların ruhsal dünyası ve karakter tipolojisi ortaya konulurken yine romantik tavra dönüş yapılır. Gerek bu karakterlerin gözünden gerekse anlatıcının bakış açısından okurun önüne konan kimi betimlemeler de bu öznellikten payını alırlar. Topluluğun öteki üyelerinde görüldüğü gibi Cemil Süleyman'ın dili de görece ağırdır. Zaman zaman yalınlaşsa da anlatıların pek çoğunda ve çoğu kısmında üslup, Arapça ve Farsçadan alınmış sözcüklerle ağırlaşır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.