kendimi yumurtamdan çıkarken görüyorum gençliğimin ışığında
savaş kasıp kavuruyordu yol dönüyordu
ben dönüyordum delicesine şarkısız bir plakla
hayat dönüyordu etrafımda kanatlarını çırparak
kafeste bir aslan mıydım yoksa basit bir serçe
bin sene bin sene geçti gitti ve yalnızca bir geceydi
biraz daha fazla biraz daha az emin ve derinden
yuttu yolun üzerinde ne bileyim geçmişi
bugünün tasası götürür beni
ve belki de savaşmamız gerekecek
böylece yoldaşlardan bize kalan azıcık hayattan
herkes payına düşeni alacak
düşlerle dolu çocukluklarla dokunmuş
ilk açıklık
herkeste ortak ve adı olmayan
ve işkence tarihi uzun ne uzun
mücadelem devam ediyor
gece uzun
geride kalan bizler için
hikâye yakında bitiyor
kedere inanmayı bırakacak mıyız
can almak zorundayız
denizin dibi tüm hatıraları gösterir
kederin dibi
düşler süzülerek dolanır orada yeşil süvari birlikleri
yosundan uzun dizginleri
derindir kayaların arasında esen rüzgârın nefesi