Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nedendir bilinmez, siz, Allah rızasının, mabet duvarları arasında değil, insanın yüreğinde yerleştiğini bir türlü kabullenmiyorsunuz. Çünkü sizin mabet anlayışınız Allah’ın gösterdiğine uymuyor. Siz gerçek mabedin insan yüreği olduğunu asla anlamıyorsunuz. Artık anlayın ki, sizin mabet dediğiniz yerlere Allah ömürler boyu uğramamıştır. Oysaki Allaj sizin mabet saymadığınız insan kalbinden bir an bile dışarı çıkmıyor. Siz işte böylesiniz! Allah’ın hiç ayrılmadığı mabetten değil de hiç uğramadığı mabetlerden medet umarsınız. Bu yüzden; o hep peşinde koştuğunuz Allah rızası ile bir türlü kucaklaşamıyorsunuz. Allah rızasını, mabet duvarları yerine, o duvarların arkasındaki sokaklarda dolaşan soluk benizli çocukların yüzlerinde arayın. Allah rızasını, kamburlaşmış ihtiyarların yüreklerinde, ilaç bekleyen hastaların iniltilerinde, duvak bekleyen öksüz kızların özlemlerinde arayın… Allah’ı, yetimlerin okşanmaya hasret saçlarının kıvrımları arasında arayın! Ben size derim ki Allah’ı, şefkat ve merhametle titrediği anlarda, kendi yüreğinizde arayın! Ama ben bilirim ki siz bunları ya hiç dinlemezsiniz yahut da çok az dinlersiniz. Siz, Rahman’nın dinini tersine çevirip şeytanın emellerine uygun hale getirdiniz.
Sayfa 246 - Dini “İnsan İçin Din” Haline Getirin!Kitabı okudu
Zulme karşı çıkmamak, sizi, mazlum sıfatından yoksun bırakmıştır. Bu yüzden ağlayıp sızlamanız, gözyaşlarınız anlamsızlaştı.
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
Deprem diyor ki: Küçük kıyametlerden sakının ki, büyük kıyametin ardından gelecek büyük mahkemede rezil olmayasınız.
Sayfa 237Kitabı okudu
"Hep ben" demek, nefes almanızı güçleştiren bir beladır, bunu bilmiyorsunuz. "Hep ben" diyenler, gemiye bindikleri halde sırtlarındaki yükü indirmeyen ahmaklara benzerler. Gemi o yükü zaten taşıyor. İndirin onu. Paylaşım, işte bu ahmaklıktan kurtulmaktır. Paylaşın, bırakın yükü gemi taşısın. Siz gerektiğinde yükten size lazım olanı alıp kullanın, ama sırtınızdan indirin. Geminin sahibine asla güvenmediğiniz için aptal bir hamallık tüm yolculuğunuzu karartıyor.
Sayfa 225Kitabı okudu
Sevgiyi diriltmelisiniz, yoksa, size verilen krediler geri alınacaktır. Sevgiyi diriltebilir misiniz? Gereken ıstırabı çekerseniz bu mümkündür. Sevgiyi diriltmek için gereken ıstırabı çekmeye hazır mısınız?
Sayfa 223Kitabı okudu
Ana sütü girmemiş kursaklarınız artık sizi illetlere, sefaletlere karşı koruyamıyor.
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
Doğa, Allah’ın sizi kucaklayan kolları, okşayan elleri, öpen dudakları, ısıtan nefesidir. Doğayla aranız açıksa bilin ki, tüm bu saran-okşayan-öpen-ısıtan koruyucuları yitirmişsiniz.
Sayfa 217 - Doğayla BarışınKitabı okudu
Dühan, 29.
"Gök de ağlamadı onlar için, yer de! Yüzlerine bakılmadı bile!…"
Sayfa 218Kitabı okudu
Şunu bilin ki, zihninizi en çok meşgul eden neyse, sizin gerçek Tanrınız odur. Bu sizin malınız, karınız, kocanız, çocuğunuz, koltuğunuz veya şeyhiniz olabilir. Nefsiniz, şehvetiniz de olabilir.
Sayfa 215Kitabı okudu
Ülkenin dilini en iyi ve en güzel konuşma mevkii ve mesleğini seçmiş olan insanlar böyle konuşuyorsa diğer hizmet alanlarındakilerin halini düşünün. Ve arkasından da dilimize yapılan kötülüğü düşünmeye çalışın. Türkçe konuşamayan, “Türkçe” düşünemez. Türkçe düşünemeyenlere “Türk vatandaşı demek” içinse bir veya birkaç yalancı tanık gerekir.
Sayfa 210 - Dil YarasıKitabı okudu
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.