Avrupalı ve Amerikalı Müslüman dostlarım, hep rahmetli Ali Şeriati'nin Hac kitabından söz ederlerdi... Hac yolculuğumuz sırasında oğlumla beraber okumaya başladık....
Belki de zamanın başlangıcından beri insanın temel dramı, kendisine yetmediğini sandığı bir dünyanın içine yerleştirilmiş olması ve kabına sığamamasıdır.
insanlığın temel hastalığının, bulunduğu yer/ontolojik konum ile tatmin olamayıp ötesini arama olduğunu söyleyebilir miyiz? Bir başka deyişle, temel patolojimiz yanlış yerde, yanlış şeyi "istemek" ve buna bağlı olarak acı hissetmek midir?
"Ben özgürüm" diye dağda bayırda sırt çantası ile yürümek; hedonist, narsisist bir varoluş tarzını insana "özgürlük" diye yutturmak, sadece boşa zaman kaybıdır.
Gerçek hürriyet ancak vermekle başlar.