Kanuni devrinde Osmanlı öyle bir güç derecesine erişti ki dünyanın geri kalan tüm devletlerinin güçlerinin toplamı Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünün yanında aşağıda kalıyordu.
Hristiyanlığın, Müslümanlıktan üstün olduğunu iddia eder. Osmanlı halkının manevi birliğini bozmaya çalışan Kaabız, İslam alimleri tarafından saraya şikayet edilir. Bütün sapkın fikirlerine rağmen Molla hemen cezalandırılmayarak, Divan'da kendisinden fikirlerinin açıklanması istenir. İslam dinini baltalamaya çalışan bir kişinin Divan'a davet edilmesi 15.yüzyılda Osmanlı'daki fikir hürriyetinin bir göstergesidir.
Osmanlı kaynakları, kanun koruyucu vasfından dolayı onu genellikle "Kanuni Sultan Süleyman" olarak isimlendirirken; Batılılar, kudretinden dolayı kendisini "Muhteşem ve Büyük Süleyman" olarak anmışlardır.
Sayfa 7Kitabı okudu
Avrupalılar, Kanuni'yi "Muhteşem Süleyman", Müslümanlar da "Şanlı Süleyman" lakaplarıyla yad ettiler.
Eski doğu inanışına göre 10 sayısı uğurlu sayıldığı için, hicretin onuncu asrının başında doğmuş olan Sultan Süleyman'ın onuncu Osmanlı padişahı olması, saltanatının parlaklığına ve iyi bir lider olacağına işaret olarak görülmüştür.
Sayfa 11Kitabı okudu
Hürrem Sultan, belki çok güzel bir kadın değildi, fakat çok sempatik, politikacı, haris ve kıskançtı. Bir erkeğin ruh durumunun nasıl olduğunu çok iyi kavramıştı.
Sayfa 40Kitabı okudu
Hatta Avrupa'da reform hareketlerinin önderi olarak kabul edilen Luther'in: "Yarabbim! Büyük Türkleri bir an önce başıma getir de senin ilahi adaletinden onlar sayesinde nasibimizi alalım." demesine sebep oldu.
Yavuz Sultan Selim tek bir irade gibi davranır, en küçük bir karşı çıkışa tahammül edemezdi. Oysa Kanuni, sadrazamlarıyla sıkı bir işbirliği ve görüş alışverişi içindeydi.
Türk denizcilik tarihinin şanlı muharebelerinden biri olan Cerbe Zaferi, Akdeniz'deki Osmanlı hakimiyetini perçinleyip kuvvetlendirmiştir.
