“Akıl cibril gibidir. Ahmed der, bir adım daha atarsam yakar yandırır bu adım beni. Artık beni bırak bundan sonra sen yürü ileriye; a can padişahı, benim sınırım burasıydı”. İşte Sidret‟ül-Müntehâ tamamen akıl ile anlaşılabilen şeylerin sınırı, son noktasıdır. Artık ondan sonra aşkla gidilir. Aşk sahasına giren aklın hâli, uyuşturucu kullanan kişinin durumu gibidir. Böyle bir akıl dengesini yitirir; nereye varacağını, nerede duracağını bilemez.
1. Mevlânâ Celâleddin Rumî, Mesnevî ve şerhi, Çev. Abdulbâki Gölpınarlı, c. I-VI, 2. Baskı, MEGSB Yayınları, İstanbul, 1985, c. I, b. 1071-1072.
2. Mevlânâ, Mesnevî ve şerhi, c. I, s. 293.
3. Mevlânâ Celâleddin Rumî, Dîvân-ı Kebîr, Haz. Abdulbâki Gölpınarlı, c. I-VII, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1957, c. V, b. 3934.