Cumhuriyetin ilanından beri yahudiler hariç her kesim rejimden sopa yemiştir. Aleviler, Ermeniler, rumlar. Müslümanlar zaten devamlı sopa yedi. Ama nedense yahudilere ses eden olmamış.
Zira Mustafa Kemal, 1927’de yayınlanan Nutuk’daki şu ifadeleriyle belki buna ışık tutuyordur:
"Efendiler! Bütün beşeriyetin, tecrübe, ma’lûmât ve tefekkürde te’âlî ve tekemmülü, Hristiyanlıktan, Müslümanlıktan, Budizmden sarf-ı nazar ederek (dikkat ederseniz Yahudilikten bahsetmiyor) basitleştirilmiş ve herkes için anlaşılacak hale konulmuş âlemşümul sâf ve lekesiz bir dinin te’essüsü ve insanların şimdiye kadar kavgalar, levsiyât, kaba arzu ve iştihâlar arasında bir sefâlethânede yaşamakta olduklarını kabul ederek bütün vücudları ve zekâları zehirleyen ufunet tohumlarına galebe etmeğe karar vermesi gibi şerâ’itin husûlünü müstelzim olan bir cihânşümûl ittihâdî hükümet tahayyülünün tatlı olacağını inkâr edemeyiz." (Gazi Mustafa Kemal, Nutuk, Ankara, 1927, sh. 509).
Ayrıca Prof. Uriel Heyd “Yahudiler 20. Asrın ilk yarısında iki tane devlet kurdular: Türkiye ve İsrail” diyordu.
İsrail devleti kurulduğunda ilk Cumhurbaşkanı Chaim Weizman bir konuşmasında “Biz Yahudiler 20. Yüzyılda Orta Doğu’da yıkılmaz denen devleti yıkarak 2 tane devlet kurduk. Onlara öyle güzel sistem inşa ettik ki Türkler bize Filistin’i vermeyen Abdülhamit’e en az 200 sene daha söverler!”
Netice mi? Uyuyan adamı değil, uyuyormuş gibi yapanı uyandırmak veya görmeyen kişiye değil görmezden gelene hakikati göstermek mümkün değildir.
Harun Çetin