Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dediğine bakılırsa Falih Rıfkı ile konuşan köylüler ona "dine ihtiyaç hissetmediklerini", çünkü "devlet korkusu ve otoriteye saygının" bu ihtiyacın yerini tuttuğunu anlatmışlardır. [Raymond Cartier, "Le Kemalisme contre L'Islam", L'Echo de Paris, 19 Ağustos 1934, s. 1-2]
Maurice Duverger
Atatürkçülük (Le Kémalisme), yalnızca Türk tarihinin belli bir dönemi değildir. Atatürkçülük siyasal bir dizge türü olmuştur. O, henüz komünizm ya da Batı demokrasisi denli net bir şeması çizilemeyen, oldukça kötü tanımlanmış bir dizgedir; ancak çok önemli bir dizgedir. Çünkü Atatürkçülük; Moskova ya da Pekin'in dümen suyunda olmayan Üçüncü Dünya devletlerinin çoğuna az çok doğrudan esin kaynağı olmaktadır. Geri kalmış uluslar için Atatürkçülük, Marksizme karşı gerçekçi bir seçenektir: Çünkü Batı Avrupa ve Kuzey Amerika rejimleri, onlara uygun gelmemektedir.
Reklam
“Ünlü Fransız hukukçu ve siyaset bilimci Prof. Maurice Duverger de aynı kanıdadır. Le Kemalisme adlı yapıtında (1963) şöyle söyler: “Kemalizm, Moskova ve Pekin’in etkisinde kalmamış azgelişmiş ülkelerde, doğrudan ya da dolaylı çok yönlü sonuçlar uyandırmıştır. Kemalizm, Kuzey Amerika (ABD) ve Batı Avrupa rejimlerinde bulunmayan nitelikleriyle, Marksizm’in gerçekten alternatifidir. Marksizm uygulamasına girmek istemeyen ülkeler, Batı demokrasisi karşısında, saptadıkları yetersizliklere çözüm getiren, Kemalist modeli tercih edebilirler.”
Sayfa 313