Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alternatif Bir Açıklama
“Ermenilerin bir beşinci kolon teşkil etmelerinden duyulan endişe abartılmış olabilir fakat bu korku, bazı gerçekler üzerine temellenmiştir. Ermeniler kurban idi, fakat hepsi masum kurbanlar değildi ve dolayısıyla, başlarına gelen felaket tamamen nedensiz değildi. Daha da önemlisi, Osmanlı hükümeti ciddi bir şekilde çığırından çıkan tehcirin sorumluluğunu üstlenirken, meydana gelen katliamların suçunun, öncelikle, öldürme işini fiilen gerçekleştiren kişilere yüklenmesi gerekir.”
Sayfa 395 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Alternatif Bir Açıklama
“Alman memura göre, merkezî hükümet yeknesak bir politika icra etmeyi başaramamıştır ve bundan dolayı, tehcirin uygulanma biçimi vilayetlerdeki askerî ve sivil makamların tutumuna göre şekillenmiştir. Cemal Paşa gibi kimi yetkililer muhacirlerin çektikleri güçlükleri hafifletmeye çalışırken, diğerleri Ermenilere karşı aşırı bir düşmanlık sergilemiş ve muhacirleri Kürtlerin veya Çerkezlerin zorbalıklarına terk etmişlerdir. İstanbul’daki yöneticiler, bu gelişmeleri desteklemedikleri hâlde, engellemek için de yeterince çabalamamışlardır. Sert iklim koşulları, uzun mesafelerin yürüyerek kat edilmesinin gerekmesi ve yerel yetkililerin keyfî tutumları; meydana gelen insanlık trajedisinde bunların tümünün payı vardır.
Sayfa 392 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Alternatif Bir Açıklama
“Osmanlı hükümeti’nin muntazam bir süreç hedeflediği hâlde bunu gerçekleştirecek imkânlardan yoksun olduğuna inanmaktan yanayım. Yüz binlerce insanın yerini çok kısa bir süre içerisinde ve son derece primitif bir taşıma sistemi vasıtasıyla değiştirmek gibi önemli bir görev, Osmanlı bürokrasisinin gücünü tam anlamıyla aşıyordu. Ne mevcut kurumlar ne de memurlar, bu göreve uygundu. Üstelik Ermeniler tehcir ve yeniden iskân edilirken, ülkede ciddi yiyecek sıkıntısı çekiliyordu; ve sonuçta tamamıyla uygunsuz sıhhî koşullar altında, kısa süre içinde, büyük ölçekli salgın hastalıklar baş gösterdi.”
Sayfa 389 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
SOYKIRIM İDDİALARINA YANIT
“Türkiye’nin merkezî yönetiminin 1915-1916 katliamlarından suçlu olduğunu kanıtlayan –gerçekliği doğrulanmış– hiçbir belgesel delil bulunmamaktadır. İddia edildiği gibi Ermenileri yok etmek için böylesine şümullü bir programın taammüden planlandığı doğru ise, buna karışmış olması gereken binlerce görevliden bir tanesinin bile bu komployu itiraf etmeye kalkışmamış olması dikkat çekicidir.”
Sayfa 386 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Sonuç: Taammüt Meselesi
“1966 yılında Ermeni bir yazara gönderdiği bir mektupta, Toynbee, Türkiye’nin kuzeydoğusunun Rus işgali altında olması ve Ermeni azınlığın bir beşinci kolon teşkil etmesinden korkulması sebepleriyle, Ermenilerin tehcir edilmesinin meşru sayılabileceğini belirtmiştir.”
Sayfa 385 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sonuç: Taammüt Meselesi
"Shaws'un iddiasına göre, Ermenilerin yaşadıklarının korkunç olduğuna şüphe yoktur fakat bu, İmparatorluk'taki tüm halkları girdabına çeken dramın bir parçasıdır. Yaşanalar, 'bu gruplardan herhangi birini imha etmek için bilinçli bir şekilde sarf edilen çabananın' sonucu değildir." "Alman akademisyen Chiristian Gerlach'a göre, can kaybına yol açan, yiyecek stoklarının felakat durumda olması ve eşkıyaların kafileleri pusuya düşürmesidir. Muhacirlerin akıbeti, dehşet verici olmasına rağmen, merkezden planlanmış bir imha planı fikrini desteklememektedir."
Sayfa 383 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kurban Sayısı: Kurtulanların Sayısı
"Savaşın son yılında ve akabinde Paris'te başlayan barış konferansında, Ermeniler, savaş boyunca İtilaf Devletleri'ne sundukları yardımların mükafatı olarak ve Wilson ilkeleri doğrultusunda, bağımsız bir Ermeni devleti için taleplerini ileri sürdüler. Bununla birlikte, İtilaf Devletleri'nin kısa süre sonra fark ettiğine göre, Ermenilerin self determinasyon [kendi kaderini tayin] hakkı, talep ettikleri Türk topraklarının büyük bir bölümünde nüfusları Ermenilerinkini geçen Türklerin ve Kürtlerin self determinasyon hakları ile çatışıyordu. Ermeniler bu vilayetlerde hiçbir zaman çoğunluk teşkil etmemişlerdi ve tehcir sonucunda, bu bölgelerdeki nüfusları iyice azalmıştı. Bunun üzerine, Bogos Nubar başkanlığındaki Ermeni Milli Delegasyonu, Ermenilerin verdikleri zayiat konusunda iddia edilen rakamları düşürme ve kurtulanların sayısını yükseltme çabasına girdi."
Sayfa 369 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Katliamların Failleri Kimlerdi: Yerel Yöneticilerin Gücü
... Otto Liman von Sanders, hatıralarında, durumu aynı şekilde değerlendirmektedir: "Tehcirin uygulanmasında gerçekleşen korkunç zulüm olaylarının çoğunun, şahsi nefret ve hırsları nedeniyle yukarıdan gelen emirlere, bunlarda aslında kastedilmeyen bir zorbalık katan düşük kademeli memurlardan kaynaklandığı muhakkaktır."
Sayfa 362 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Katliamların Failleri Kimlerdi: Amele Taburlarının Akıbeti
"Askere alınanların tümüne gaddarca muamele ediliyordu ve bu sebeple firar edenlerin sayısı genel olarak yüksekti; Ermeni asker kaçaklarının sayısının ise özellikle yüksek olduğu görülüyordu. Kimi Ermeni gruplar gerilla gruplara veya Ruslara katıldı. Ermenilerin sadakatinden şüphe duyan hükümet, bu nedenle Ermeni askerleri silahsızlandırmaya ve amele taburlarına yerleştirmeye başladı." "Amele taburlarında görev yapan Ermenilerin katledildiğine dair çeşitli raporlar mevcuttur. Urfa yakınlarındaki bir yol inşaatında çalışan yaklaşık 600 adam, 1915 Ağustos'unda katledildi."
Sayfa 358 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.