Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
141 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Lessing'i okumama vesile olan değerli insanlara teşekkür ederek birkaç şey yazmaya çalışayım. Benim için Alman Edebiyatının yakıcı önemi Heine ve Goethe ile başlar. Hatta diyebilirim ki Heine'yi tanısam aşık olacağım bir kişilik olurdu. Bugüne kadar okuduğum hiç bir dile benzemeyen o genç yakışıklı adamın vesile olmasıyla bugün değerli şahsiyet
Miss Sara Sampson
Miss Sara SampsonGotthold Ephraim Lessing · Reclam Verlag · 201410 okunma
İnsanın bir zamanlar elde ettiğini bile elinde tutacak kuvveti olmadıktan sonra yeni fetihlerden bahsetmek saçma bir şey.
Reklam
Ben, kötülükle içli dışlı olmuştum, siz onu çok az tanıyordunuz.
Bir lûtfu, hiç düşünmeden çabucak kabul edebilen insanlar, pek nadir olarak o lûtfa layık insanlardır. Onu en çok hakedenler de daima kendilerine en çok güvensizlik gösterenlerdir.
...insana saygı hissi veren gölgeler için­de karanlık bir manzara ! Bana ne oluyor..?
Sayfa 115Kitabı okudu
Sir WILLIAM. -Kızım burada ha? Bu fıkara otelinde mi? WAITWELL. -Mellefont bu! Elinden geleni yapmış, bütün şehirde en aşağılık yeri bul­muştur. Kötü insanlar öyledir! Kötü oldukları için daima karanlığı ararlar. Ama kendilerini bütün dünyadan gizliyebilmişler, neye yarar? Vicdanları bilmez mi? İnsanın vicdanının şika­yeti bütün dünyanın şikayetinden daha acı değil midir? O ne? Ağlıyor musunuz? Yine mi? Efendimiz, efendimiz!
Reklam
SARA. -Tanrıdan şikayet etmeyin! O ha­yalleri bizim irademize bırakmıştır.
MARWOOD. -Sus, Hannah! Bana her türlü iltifatı şüpheli gösteren bir vesile ile beni methetmeğe kalkıyorsun. İnsanın bir zamanlar elde ettiğini bile elinde tutacak kuvveti olmadık­tan sonra yeni fetihlerden bahsetmek saçma bir şey.
MELLEFONT. -Siz tamamiyle kendi ka­rakterinize uygun olarak konuşuyorsunuz, Mar­wood; ben bu karakterin çirkinliğini, namuslu bir dostla düşüp kalkarak aşkla şehveti birbirin­den ayırmayı öğrendiğimden beri o kadar iyi anladım ki. MARWOOD. - Bak hele ! Demek yeni sevgilin namuslu bir taze. Siz erkek milleti ne istediğinizi kendiniz de bilmezsiniz. Bir bakarsı­nız, en açık saçık sözlerimizden, en aşiftece şakalarımızdan hoşlanırsınız ; hemen arkasından, ba­karsınız, ağzımızdan faziletten başka bir söz çık­mazsa ve yedi hakimi dilimizin üstünde toplamış görünürsek sizleri mest ederiz. Fakat en kötüsü, birinden olduğu kadar ötekinden de bıkarsınız. Biz ister saçma, ister makul, ister dünyevi, ister dini dü­şünelim, sizi devamlı olarak kendimize bağlıyama­yız. Senin güzel azizene de sıra gelecektir.
HANNAH. - Ah, Madam, siz ne yaman bir kadınsınız! Size mukavemet edebilecek insanı görmek isterdim.
Reklam
MELLEFONT, acı. -Feda etmek mi; Ba­na, eski tanrılara çok kirli hayvanların da kurban edildiğini hatırlatıyorsunuz. MARWOOD, müstehzi . -Bu kadar alimane teşbihlerle konuşmayın.
MARWOOD. -Ah Hannah! Ne yazık ki kuvvetimiz gazabımız kadar büyük değil!
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.