Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
● Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” itâ’at, Hak sübhânehuya itâ’atdir. 1/152 [Mektûbât Tercemesi: 188.]
Sayfa 82 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
● Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Leyle-i mi’râcda [mi’râc gecesinde] zemân ve mekân dâiresinden çıkdı. Ezelî ve ebedî, bir an olarak buldu. Başlangıçı ve sonu [bidâyet ve nihâyeti] bir noktada müttehid [birleşmiş] gördü. Cennete gidecekleri Cennetde gördü. 1/283 [Mektûbât Tercemesi: 413.]
Sayfa 81 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
Reklam
● Dünyâ hayâtı çok azdır. Ve ebedî azâb buna [buradaki küfre] karşılıkdır. 1/266 [Mektûbât Tercemesi: 350.]
Sayfa 72 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
● Dostluğa yakışmaz ki, üzmemek için sükût oluna. 1/233 [Mektûbât Tercemesi: 285.]
Sayfa 72 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
● Dünyâda hiçbir mahal yokdur ki, oraya bir Peygamber gönderilmemiş ola. 1/259 [Mektûbât Tercemesi: 323.]
Sayfa 71 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
● Dünyâ hayâtının, Cenâb-ı Hak beş şey olduğunu bildirdi. [Hadîd sûresinin yirminci âyetinde meâlen, (Dünyâ hayâtı, elbette la’b, ya’nî oyun ve lehv, ya’nî eğlence ve zînet, ya’nî süslenmek ve tefâhur ya’nî öğünme ve malı, parayı, evlâdı [harâm yollardan] çoğaltmakdır) buyurdu.] İslâmiyyete yapışınca, bunlardan kurtulmak nasîb olur. 1/232 [Mektûbât Tercemesi: 284.]
Sayfa 71 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
Reklam
● Dünyânın [harâmların] muhabbeti, günâhların başıdır. 1/232 [Mektûbât Tercemesi: 284.]
Sayfa 70 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
● Dünyâyı denînin [alçak dünyânın, ya’nî harâmların] tadına ve güzelliğine sakın aldanma. Onun yalancı gösterişine kapılma. Çünki hepsi geçici ve kıymetsizdir. Bugün böyle olduğuna belki inanmazsın. Fekat yarın ölünce, doğru olduğu anlaşılacakdır. O zemân inanmanın fâidesi olmıyacakdır. 1/189 [Mektûbât Tercemesi: 226.]
Sayfa 70 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
● Da’vet-i sâliha [sâlih kimsenin da’vetine] îcâbet lâzımdır, sünnetdir. 1/265 [Mektûbât Tercemesi: 349.]
Sayfa 69 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
● Derd-i dünyâdan [dünyâ derdinden] ve bedene gelen sıkıntılardan dolayı, kalbler sıkılmaya ki, bu hâller temâmen geçicidir. Ve bu zorluğun altında [karşılığında] kolaylık vardır. 1/150 [Mektûbât Tercemesi: 187.]
Sayfa 69 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
Reklam
Cesedi terbiye eden rûhdur. Kalıbı terbiye eden kalbdir. İnsandaki âlem-i halkdan olan maddelerin, âlem-i emrden olan latîfeler tarafından terbiye edildiği bildirilmekdedir. [Mektûbât Tercemesi: 251.]
* “Ceddidû îmâne küm bi kavli lâ ilâhe illallahü” hadîs-i şerîfi. “Îmânınızı Lâ ilâhe illallah diyerek tâzeleyiniz!” 1/78. [Mektûbât Tercemesi: 124.]
Sayfa 48 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
* Cebriyye mezhebi, kuldan kudreti ve irâdeyi kaldırıp [irâde ve ihtiyâr yok deyip], fâil ancak Allahü teâlâ derler ki, küfrdür. 1/289. [Mektûbât Tercemesi: 442.]
Sayfa 47 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
* Tekmîl-i sınâ’ât telâhuk-ı efkâr iledir. [San’atın, fennin, tekniğin ilerlemesi, fikrlerin, deneylerin, birbirine eklenmesi ile olur.] 1/292 [Mektûbât Tercemesi: 462.]
Sayfa 46 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
* Cennet ve Cehennem arasında üçüncü bir mahal yokdur. 1/259 [Mektûbât Tercemesi: 323.]
Sayfa 49 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
927 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.