Soluklanmak için limanlara indiğimizde,
batan güneşin loşluğunda,
bitmemiş yolculuklardan arta kalan kırık tahtalar
ve artık nasıl seveceklerini bilemeyen bedenler görüyoruz.
Tek başıma kalmak istediysem yalnızlığı aramıştım,
aklıma bile getirmemiştim böyle bir bekleyişi,
ruhumun ufukta parçalanışını,
bu çizgileri, bu renkleri, bu suskunluğu.
Hepimiz aynı şeyleri yazıyoruz sana
Ve her birimiz diğerinin karşısında susuyor,
Her birimiz ayrı ayrı aynı dünyaya,
Işığa, sıradağın karanlığına
Ve sana bakarak.
Yüreğimizden bu hüznü kim kaldıracak?