Türk edebiyatında ilk öykü kitabı olarak Giritli Ali Efendi'nin 1852 yılında yayımlanan eseri Muhayyelat'ı söyleyebiliriz. Batı öykücülüğü anlamındaysa ilk eserimiz 1891 yılında yayımlanan Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı kitabıdır. Ömer Seyfettin'in öyküleri de 20. yüzyılın hemen başında edebiyatımıza bu türde katkı sağlamıştır.
1849'da İstanbul'da doğan Naci bir esnaf ailesinin çocuğudur. Asıl adı Ömer'dir. Çocukluk günlerini Ömer'in Çocukluğu isimli anılarında ayrıntılı olarak anlatır. Fatih'te bir süre devam ettiği Fevziye Mektebi, babası ölünce 1857 yılında gittiği Varna'da okuduğu mahalle mektebi, onun düzenli öğrenim hayatını oluşturur. Kendisinden Arapça ve hat dersleri aldığı hocası Müftizâde Abdülhalim Efendi yeni açılan Varna Rüşdiyesi'ne hoca olunca, o da yardımcı muallim olarak bu defa öğretme faaliyetine başlar. Onun burada başlayan muallimliği (öğretmenlik), daha sonra Giritli Ali Aziz Efendi'nin Muhayyelât isimli eserindeki Kıssa-i Nâci başlıklı hikâye kahramanından etkilenerek aldığı Nâci isminin başında, hayatının sonuna kadar onun işlevini belirleyen bir unvan olarak kalacak ve ölümünden sonra da onu bize tanıtmaya devam edecektir. Gerçekten Naci'nin diğer bütün özelliklerini idare eden asıl özelliği muallimliğidir.
Sayfa 2 - Kapı Yayınları, İstanbul, 2007Kitabı okudu
Muhayyelat birbirinden bağımsız üç hayalden oluşur. Birinci hayal daha çok gerçeği aramakla geçer, macera, tutkulu bir yapı hakimdir. İkinci hayalde, iyice belirginleşen mistik bir dünya görüşü ve tasavvufî bir hava hakimdir. Üçüncü hayalde ise, aranılan gerçek bulunmuştur. Bu üç bölümden oluşan kitap ne roman, ne hikâye, ne masal. Bu üç ana anlatım biçiminin birbirine geçmiş, girift bir biçimi. Bu nedenle kurguyu anlamak ilk başta zor olsa da, kitabın ilerleyiş mantığını fark ettikçe daha keyifli hale geliyor okumak. Okudukça her birinde kendimizden bir parçaymiş gibi hissetmemizi hayallerin derinliklerinde yolculuğa çıkartan bir eser… Muhayyelat aynı zamanda tayyi zaman ve tayyi mekân olarak gerçekleşen olaylardan ibarettir. Bu kitap tarihi içinde barındırıp hem dini hem de ins ve cinin yaratılışındaki benzerliği konu edinmektedir. Hz. Süleyman'ın mührünün sırlarını anlatan ve yanlış inanışlarla birçok ülkeyi ve inancı anlatan bir eserdir. Bu eserde hem gerçekleri hem emek ve gayreti aynı zamanda da kaderin size sunduğu güzellillerle bunun farkında olup ümitli olmayı öğreneceksiniz. İmtihan, aşk, zenginlik, yoksulluk ve daha birçok zıtlık ve beraberindeki derslerle öğütler veren bir kitaptır.
Bu kitabın okunmaması ve bilinmemesi büyük bir eksikliktir.
İyi ki okuduğum dediğim bir kitap herkesin okumasını tavsiye ederim...
MuhayyelatGiritli Aziz Efendi · Kapı Yayınları · 2016209 okunma
korkudan konuşamıyorum
yüzüm
gökle aynı çizgide çünkü aşktan çatlayacak olan kalbimi
secdene erdiremiyorum
sesim
köpek hırlamalarıyla çok donuk çünkü beni yakala kalbimin ilmeğinden
ve tutup bırakma asla ellerimi havaya asılı
gövdemde biriken bir ince şarkıdır çünkü
dilinin kelam üzerinde kayması donuk aşk
kalbe konuk aşk
kapı önünde terli terli durduğundan
donmuş olmalı ya kapıyı kapat
ya içeri gir
ya dışarı çık.. üşümekten konuşamıyorum
sızlamaktan rükularım asimetrik
münzevi muhayyelat