“Ey gül-i rana!..
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk,hasret,yalnızlık,vuslat ve hüzün.
Sahi,sen hangi mevsimdensin?”
Kîjan helbest dê karibe rûkeniya te teswîr bike
Kîjan ferheng dê karibe peyvên pesinînê ji bo çavên te yên behrîn biwelidîne
Nizanim
Û nikarim paletîya ferhengan bikim
Û nikarim parsekiya peyvan bikim li ber derê gevendeyên helbestan
Ez ê ji te hez bikim
Û heza te di beyara dilê xwe de biçînim
Ji miriyan re fatiheyan naxwînim
Li ber dergeha ti
"Ey gül-i rana...
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi, sen hangi mevsimdesin?"
Şeyh Galib
Bir şeylerin yokluğunu bilmeden varlığını, nahoşluğunu bilmeden hoşluğunu idrak edemiyor insan. Kim bilir, yaşanan bazı meseleler değerini anlamamız içindir bir şeylerin. Makbule Aras, "Ne garip, insan da meyve misali, en olgunluğa ulaştığında toprağa düşüyor, hamken de kekre bir tat bırakıyor ağızda. Belki de o kekre tat var olduğu için
Gün Aydı...
"Ey gül-i rana!
Ömrün beş mevsimi vardır.
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi, sen hangi mevsimdesin?"
"Ey gül-i rana!..
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi, sen hangi mevsimdesin?"
Seni yusufla güzellikde sorarlarsa bana
Yusufı bilmezin ammâ seni ra’nâ bilürin