“ Özgürlük ve refah ancak siyasal sistemimiz onların üzerine inşa edildiği ilkeleri korursa mümkün olabilir.”
Sayfa 91 - Liman Kitapları, 7. Baskı, Ocak 2018
“ Piyasa ekonomisinde, tüketici kraldır! Satın alarak veya almayarak tüketiciler mütemadiyen fiyatları belirlerler. Bu rolleriyle/bunu yapmak suretiyle zenginlik yaratma sürecini yönlendirirler.”
Sayfa 83 - Liman Kitapları, 7. Baskı, Ocak 2018
Görünmez ayak
Meşhur iktisatçı adama Smith şunu söylemiştir: insanların bir piyasa ekonomisinde kendi çıkarlarının peşinden gitmelerine izin verilirse, bu insanlar, sanki bir görünmez el onları yönlendirircesine, niyetleri o olmasa bile, diğer insanlara yardım edeceklerdir.
Bazı kimseler der ki; devlet toplum için bazı şeyler yapmaya kalkınca, bir görünmez ayak müdahale eder ve sonuç her zaman devletin niyetlendiğinden/yapmak istediğinden daha kötü olur.
Sayfa 72Kitabı okudu
Toplumumuzdaki her vatandaşın özgürlük ve refahın herkes/her yer için geçerli ilkelerini bilmesi çok mühimdir. Gerçekte, geleceğimiz, sağlam ekonomik ve siyasi pratiklerin anlaşılmasına, kabul edilmesine ve uygulanmasına bağlıdır. Ancak o zaman herkes için özgürlük, adalet, barış ve refah var olacaktır.
Sayfa 135Kitabı okudu
Aslında paranın tek başına her zaman mutluluk getiremeyeceği sözünde önemli bir doğruluk payı mevcuttur. Gıda ve barınak gibi maddi şeylere şüphesiz ihtiyacımız vardır. Fakat aynı zamanda güvenliğe, başkasının takdir ve saygısına ve yaptığımız şeye inanmaya, yani kendi kendimize saygıya da ihtiyaç duyarız.
Sayfa 70Kitabı okudu
Gerçek bir piyasa ekonomisinde, satın almak bir bakıma oy vermek gibidir. Piyasa ekonomisi muhtemelen ulaşabileceğimiz en iyi demokrasidir. Bu demokrasi, bütün insanlara, harcamaları yoluyla, istedikleri şey için oy verme imkânı sağlar. Bu demokraside çocuklar dâhi oy kullanabilir.
Sayfa 46Kitabı okudu
Mülkiyet hakları ve fiyat sistemi ancak özgürlük ortamında büyüyebilecek hassas/narin çiçeklerdir.Onları korumazsak ölürler ve onlarla birlikte bütün medeniyetimiz ölür.
Bazı insanlar samimiyetle inanır ki, devlet refah ve eşitlik yaratma ve zenginliğin genel dağıtımını yapma aracı olarak kullanılabilir.
Ne yazık ki, bu mümkün değildir. Dünyanın en iyi niyetli lideri dahi fiyat sisteminden daha iyisini yapacak kadar akıllı değildir. Liderlerin/devletlerin müdahalelerinin niyetlenmemiş sonuçları yoksulluğa, fiyat sisteminin bozulmasına ve toplumun nihai çöküşüne sebep olacaktır.
Piyasa ekonomisi/toplumu, pek çok insanın sandığı gibi, zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu bir toplum değildir. O, ahlâki değerlere sahip, ahlâki değerler olmadan yaşayamayacak bir toplumdur.
Piyasa toplumu bireysel mülkiyet hakları üzerinde durur ve büyük ölçüde, insanların, dürüstlük gibi ahlaki kuralları izlemelerine dayanır.
Dürüstlük olmaksızın insanlar mülkiyete sahip olamazlar. Piyasa ekonomisinde aile de çok önemli bir rol oynar. Aile toplumda paylaşmanın hâlâ düzenli ve gönüllü şekilde yapıldığı yerdir (ortamdır). Aile bir bakıma otuz bin yıl öncesinin avcı grupları gibidir. Aile aynı zamanda, insanların, piyasa ekonomisini mümkün kılan, mülkiyete saygı, dürüstlük, mesuliyet, adalet ve merhamet gibi değerleri öğrendiği/kazandığı yerdir
Sayfa 41 - Liman Kitapları - Çeviren: Atilla Yayla - VI. Baskı, Aralık 2014Kitabı okudu
"Gerçek şudur:Bilim alanındaki kazanımlarımıza rağmen, insanoğlu bazen inanmak istediğimiz kadar akıllı değildir. Bu, bütün bireyler ve dolayısıyla devlet idarecileri için de geçerlidir."
Mülkiyet hakları ve fiyat sistemi ancak özgürlük ortamında büyüyebilecek hassas/narin çiçeklerdir.
Onları korumazsak ölürler ve onlarla birlikte bütün medeniyetimiz ölür.
Sayfa 88 - Liman KitaplarıKitabı okudu