Tarih hocamızın, o dönemlerin nasıl olduğunu biraz olsun anlayabilmemiz için önerdiği kitaptı bu. Boris karakterinin macera dolu yaşamı ile heyecanlı ve okuması zevkli bir kitap olmuş. Beğendim yani. (Bir de bunu okuduğumda 16 yaşındaydım ama çocuk kitabı olduğunu bilmiyordum :D )
Devsirme kökenli bir gencin meceralari anlatılır mükemmel bir anlatımla hayatımızda bile kullanabilecegimiz zekilikte problemleri çözemedim bilme yeteneği sunar başkasının hayatını örnek alarak en azından benim için öyle
Osmanlilar önceden devşirme sistemiyle getirilen bir çocuğun hayatini anlatiyor . Sonra hayatinin bir kismini esir olarak geçiriyor . İyi okumalar dilerim
Kitabın konusu, devşirilen Boris'in başından geçen serüven.Okurken herşey gayet güzel gidiyordu; ta ki 51. sayfaya kadar. Bu sayfadaki bir yanlış anlatım hevesimi kırdı.Bir yazarın yapmaması gereken, yanlış bilgi aktarımı gerçekleşmiş.Şöyleki: " Bir sabah, gün doğarken, İstanbul'a vardılar. Limana girerken, minarelerden ezan sesleri yayılıyordu." Biri yazara güneşin, ezandan yaklaşık bir saat sonra doğduğunu söylemeli.
Öncelikle bu kitabın çok güzel olduğunu belirtmek isterim.Benim en sevdiğim yer ve en mutlu olduğum yer Behram duvağı açarken padişahın kızını beklerken sevdiği kızın çıkması beni çok mutlu etti.Sonuç olarak Behram devşirilmiş bir gençtir.Padişah Behram'ı ailesinden alıp kendi çocuğu gibi tüm hakları Behram'a tanır.Ve Behram'ı çok sever.
Defalarca okuduğum bir kitap. Bir köy çocuğu olan gayrimüslim bir çocuğun ailesinden koparılıp devşirme sistemiyle saray için yetiştirilmesi ve başından geçen başka olaylar zincirini anlatmakta. Gülten Dayıoğlu ve kitaplarını bu yüzden seviyorum.İnsanı adeta kitapta yaşatıyor.