Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HER SEVİYE İÇİN İNGİLİZCE ÖĞRENME TAVSİYELERİ
Merhaba Sevgili Arkadaşlar, Bir grup arkadaşla giriştiğimiz dil çalışmalarına giriş mahiyetinde olacak yazı serisinin en önemli ayaklarından biri olan İngilizce Öğrenme yazısını kaleme alma sebebim, dil yazılarımızı takip edecek arkadaşlara nereden başlamaları gerektiği konusunda bilgi edindirmektir. Oluşan dil havzasında öğreneceğimiz dillerin
Merhabalar, umarım rahatsızlık vermiyorumdur 🌷 Kısa süreli olarak katıldığım ve sınırlı ücretsiz kontenjanı olan çok verimli bir eğitimden bahsetmek istiyorum. R2M eğitim şirketinin düzenlediği “Ruhsal Uyanış” semineri, uzman eğitmenlerle ve ücretsiz kişilik testi ve danışmanlıklarla tanık olduğum, çok verimli geçen bir süreç ve bu süreci sizinle de paylaşmak istedim. İlginizi çekerse ve dahil olmak isterseniz diye buraya formu ve posteri bırakıyorum 🙏🍀 İyi günler 🌸 Başvuru Formu:🦋 forms.gle/stgmVBgE2HX3Piq16
Reklam
Biyoloji dersi var ama Darwin'den söz edilmiyor. Yağmuru anlatırken buluttan söz edilmemesi gibi. -Eğer din derslerinin yoğunluğu artırılarak kalkınma, gelişme ve çağı yakalama mümkün olsaydı, Türkiye son dönemde ekonomide AB'nin önünde yer alırdı. Yoksulluk olmazdı. Depremde şehirler harabeye dönmezdi. İstanbul beton olmazdı. -Yüz kızartıcı suçlarda, uyuşturucu kullanmada azalma rekoru kırılırdı. İsraf ve kul hakkı yemekten söz edilmezdi. -Ve 57 İslam ülkesi dünyanın en zengin coğrafyası olurdu. Yemen, Afganistan, İran, Libya ve diğer Arap ülkeleri herkesin eğitim için gitmek istediği ülkeler olurdu. -Ve ABD 10 bin kilometre uzaktan gelip Irak, Suriye ve Libya'yı parçalayamazdı. Tarihin hükmünü yok saymakla hiç bir alanda ileri gidilmez. Dr naim babüroğlu
Bugün kaç kişi kendine gıda üretecek şekilde eğitim alıyor? Kaç kişi nasıl hayatta kalacağını biliyor? Çevren ne kadar çok boş ve gereksiz insanla dolu, bunu bir idrak etmeyi dene. Kendine hayrı olmayan bir güruh söz konusu. Doğada bu tip varlıklara ne olduğunu gayet iyi biliyorsun ve bu nedenlede onları etrafta göremiyorsun. Öyle yada böyle insanlar daima aynı döngüden geçip elenirler ve sistem yeniden başlar. Konuyu anlayanlar bu ayrıştırma sürecini uzaktan izlerken, anlamamış olanlar yok olup giderler.
Defter kitap olmadan olmuyor
Kitap, defter gibisi yok “Pandemi döneminde uzaktan eğitim gören ABD’li öğrencilerin başarı seviyesinin düşmesi nedeniyle Columbia Üniversitesi’nden sinir bilimciler araştırma yaptı. Araştırmada, çocukların ekrandan değil, kağıt üstünden çok daha iyi öğrendiği ortaya çıktı. Kağıttan öğrenen çocuğun, ekrandan ders alan çocuktan daha başarılı olduğu belirlendi. Uzmanlar “dijital devrim”i yaşasak da eğitimde klasik kitaptan, defterden uzaklaşılmaması gerektiğini söyledi. Ekranda “sığ okuma”, kağıtta “derin okuma” yapıldığı belirtildi. Çocuğun yatak odasında ekrana bakarken konuya odaklanmadığı görüldü. Norveçli akademisyenler de kağıt üstündeki bir metnin daha iyi anlaşıldığını savunuyor…” Eğitimde dijitalleşmeye ve teknolojiye karşı çıkmak hataların en büyüğü olur. Tıpkı her derde deva olacağını iddia edenlere körü körüne inanların yaptığı gibi. Abbas Güçlü Dijital devrim “fos” mu çıktı? - Eğitim Ajansı egitimajansi.com/abbas-guclu/dij...
Çalıkuşu
Çalıkuşu
Feride… Önce annesini kaybeden sonra babasından ayrılmak zorunda kalan ardından gönlü bir ateşe düşen nam-ı değer çalıkuşu… Henüz 10 yaşındayken okuduğum kitabı yıllar sonra yeniden okuma fırsatı buldum. 10 yaşındaki Elanur o zamanlar;hayatta her şeyin mümkün olacağını,kötülüğün hiçbir zaman kazanan olmayacağını, gerçek bir sevgi varsa araya kimler girerse girsin bu sevgiye engel olamaz, yeter ki insan istesin diye düşünmüştüm. Kendi cesur ve hayran olunan kadın öğretmen olmuş okul okul geziyor, çocuklara hayat dersi veriyordu, gıpta etmiştim Feride’ye.. 🥹30 yaşındaki Elanur yıllar sonra okuduğunda; Aşk. Uzaktan yaşanan aşklar. İhanet, yalnızlık, affetmek...Tüm bunların yanı sıra eğitim aşkı, memleket aşkı. Aşk için harcanmış yıllar ve verilen emekler...Gülbeşeker’in yolunun öyle zor öyle çetin olduğunu anladı. Aslında zor olan yol değil de insanlar. İnsanlar öyle kötü, öyle acımasız ki… Feride’yi o güzel, hayat dolu Çalıkuşunu yaşamdan soğutup köyden köye kasabadan şehirlere sürüklediler. Çalıkuşu ise her şeye rağmen dimdik. Acısı kalbinde, sevdiği, ölesiye beklediği adamın evlendiğini duymuş; üstelik evlatlığını bile kaybetmiş olmasına rağmen her şeye göğüs gelip her defasında yeniden başlıyor hayata. Ama kötüler bitmez tıpkı iyilerin bitmeyeceği gibi. Mücadele ile yoğrulmuş, Hikayenin en sonunda hayatta fırsatlar bir kez karşımıza çıkar ve bunu çok iyi değerlendirmenin önemini anlatır. Eee Çalıkuşu’ nun dediği gibi : Ayın on beşi karanlıksa on beşi aydınlıktır. Hep kötü gidecek değil ya 😊 💟
768 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.