Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
153 syf.
2/10 puan verdi
Okumayın!
Cadı okuduğum en mantıksız kitap olarak bu yılın incelemelerine girebilir. Yazar birşeyler anlatmaya çalışıyor ama ne diyor belli değil. Böyle mırıl mırıl konuşuyor da karşısındaki anlasın istiyor sanki. Ben birşey anlamadım. Ümran diye bir kız var. Normal değil. Deli gibi birşey. Kitabın adını görünce böyle ilginç bir eser çıkacak sandım. Neyse bu Ümran iyi saatte olsunlara karışıyor mu karışmak mı istiyor kocası ve annesi ile bir derdi var mı birde Ferman diye biri var kötü biri mı nedir anlamadım. Sevmiyorum bu dolaylı anlatımları. Hayat zaten karışık yeterince dolaylı herşey birde kitaplar beklenti içine girmesin beni anla diye. Ya da yazarlar azcık açık anlatsın dertlerini...
Cadı
CadıOylum Yılmaz · İletişim Yayıncılık · 201862 okunma
Hero!
Sana bir anneden doğmuş olmak yetmiyor değil mi? İllaki kendi kendini yeniden doğuracak, kahraman olacaksın. Üstelik hem kahraman hem yazar olacaksın, sahneyi kimselerle paylaşmayacaksın...
Reklam
Kuralları Kim Belirliyor?
Gözlerinin içi parlıyor. Gerçekle hayal arasında kalmak hayatı tatlı bir oyuna mı çeviriyor senin için, oyun mu yani senin için her şey? Yüreğimden incecik geçiyor bu aydınlanma ama aklıma ulaşamıyor..
Düşlerin Replikası ..
Gerçek hayat dedikleri bu olabilir miydi? Ayak oyunlarımız, bütün o elâlem ne der diye istemeden yaptıklarımız, annem kızmasın diye sözde beğendiğim, babamın gözüne girmek için lafta bildiğim, sana yaranmak için güya sevdiğim, tüm o yapmacık her şey... Gerçek, bütün bunlardan birer parça, ya da daha iyi ihtimalle bütün bunların toplamı olabilir miydi?
"Biliyor musun,yalanın da ışığı var, insanın içinde parlar."
Okuyarak, izleyerek, ve sanırım ufak ufak delirerek ölüyordum.
Reklam
Bir kahraman olmalı, olamıyorsa ölmeliydi insan.
Ayten'in nereden çıkardıysa, "yüzünü doğaya çevir çok bunaldığında" adlı öğüdü geliveriyordu sonra aklıma ve evet yüzümü doğaya çeviriyordum. Doğa bende düş kurmuyordu, acı acı biliyordum, için için kuruyordum. Doğa diye bildiğim şey, nasıl da dekordu adalarda, insan orada ekip biçemez hem. Olsa olsa gül, şakayık, ortanca. Hep süs, bu krizde süs de neymiş hem. Ortancaların doğal olarak sürdürülebilir tarımda yeri olamaz, ya da en azından sürdürülebilir ekosistemin içinde bir ayrıcalığı. Ah, bir adaya gidebilseydim
Yıl olmuş 2000, hepsinin üstüne beton döktük biz. Çöp kutularından başka pislik yok hayatımızda, çok şükür. Gecekondular yok, mezarlar, mezarlıklar yok, berhaneler, kerhaneler, yetimhaneler yok. Hepsini sürdük şehrin dışına. Mühendislerimizin ışığı yol gösterdi bize. Kaymak gibi beton, üstü fayanslı seramikli oh, pırıl pırıl, lokum gibi. Bi su tutuyorsun, oldu mu sana mis gibi.
434 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.