Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
Selam olsun, Musa'yı Yere Seren Kudrete
İyi bayramlar kardeşlerim İyi bayramlar hepinize Söyleyin sizin temiz yüzleriniz Neden kan revan içinde İyi bayramlar bu gece Bayram sabahı göremeyen işçilerime İyi bayramlar çaycı Hüseyin abiye Selam olsun kardeş topraklara Açlığımız Afrika'ya Filistin sokaklarındaki göz yaşlarımıza Selam olsun yavru vatana Hilyesi, kumaşından ağır basanlara Hikmetlere Şereflere İyi bayramlar bu toprağın yiğitlerine Ahmet oğlu Mehmetlere Ellerimizin semada birleştiği tevazuya İyi bayramlar Yunus Emre'ye Bektaşlara Çelebilere Bir ömrü siyer sahibine İyi bayramlar Mekke Medine'ye Kudüs'e, Şam'a, Buhara'ya Selam olsun yerin ve göğün sahibine Selam olsun gölgesiyle Musayı yere seren Kudrete Kübra Nur Gümüş
Reklam
"Sizi gidi sizi"
Herkese iyi pazarlar ve mutlu yarınlar. ...Bir varmış, bir yokmuş, iki varmış, üç yokmuş, dört anılarda kaybolmuş, beşin aklı başka yerdeymiş, altı göbeğini dikip uyumuş, yedi yeni yeni yalanlar uydurmuş, sekiz yüzümüze hapşurmuş, dokuz kediye tekme atmış, on burnunu karıştırmış, on bir yere tükürmüş, on iki kıçını kaşımış, on üç akşam ne
Bir varmışz bir yokmuşuz s
Yine masadayız sayın okur. Hatta masanın kendisiyiz artık bir nevi, antlaşmalar, dertler, politik savaşlar, şiirler, romanlar, çaycı Ahmet abi, kara sevdası İlknur abla… Birçok konunun kafamızın içinde yer ettiği yaşlardayız. Kendimizden çok etrafımızı kurtarmaya, kendimizi ise unutmaya çalışma evresindeyiz. İlk aşkımızı, ilk yazımızı, bedava çıktı diye sevindiğimiz cipsimiz tadını unuttuğumuz ama halen bir yeri çok özlediğimiz bir zamandayız. Yine de yaşıyoruz bunca şeyle. Yaşamak mecburiyetindeyiz çünkü. Büyüklerin zor dediği zamanları görmedik biz hiç, bizim zorumuz istediğimizi alamadığımız, neden olmadı diye hayıflandığımız şeylerde saklı daha çok. Köylü çocuklarından değiliz biz, şehirlide olamadık hiç. Hep bir araftayız bu yüzden. Romanlardaki kötü karakterle merhamet edecek kadar saf, sevda uğruna kendimize merhamet etmeyecek kadar kötüyüz biz. Kitap okur, çay içer, klasik muhabbetleri yapmamaya çalışırız. Aradığımız kendimizdir ama kendimizde olmayacak şekilde ararız. Ne yaparız çoğu zaman bizde bilmeyiz aslında. Suni gündemlere takılmadan yaşamaya çalışır, boynumuza vurulmak isteyen zinciri kırarız. Anadolu çocuğu olmaya çalışırız kimi zaman, kimi zaman ise şehirli bir eliti taklit ederiz. Ama dedim ya, kendimizi bulamayız biz. Bulmaya çalışır ama bulmamak isteriz, kaybedeceğimizi biliriz çünkü. Ne kadar karışık değil mi? Aslında basit olan bizim için en güzel yoldur ama her zaman zorlaştırmayı severiz biz. Mazoşist miyiz peki? Hayır o da değiliz. Dedim ya, ne olduğumuzu daha çözebilmiş değiliz. Masal gibiyiz daha çok sayın okur, bir varmışız bir yokmuşuz, bir yazmışız bir susmuşuz.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.