Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Keşke söyleyebilsek birbirimize dürüstçe: "Seni seviyorum ama şu an değil. Seni görmek istiyorum ama bugün değil." Keşke kırılmasak bunları duyduğumuzda, rahat olsak, anlasak.
Ne yalpalamadan yürümek mümkün öyleyse, ne yolunu kaybetmeden ilerlemek
Reklam
Karşıtından beslenir insanı var eden, yukarı çeken nice özellik.
Ne olan ne de olmayan ilişkiler
Tavsamaya yüz tutmuş bir ateş gibi kendi kendine tüter ilişkiniz. Ne uzaklaşabilir ne katlanabilirsiniz. Ne olduğu gibi sevebilir ne hepten vazgeçebilirsiniz.
Getto
Demek ki biz, bizlere çocukluktan itibaren söylenen tüm önyargılara ve kalıplara rağmen zihnimizin duvarlarını aşabiliyor, birbirimizi sevebiliyor ve sevilebiliyoruz. Demek ki insan, her yerde insan. Dünyanın her yerinde benzer hüzünleri, aşkları, hüsranları… Ne var ki camdan bir gettoda yaşıyoruz çoğu zaman. Farkında bile olmadan. Cam şeffaf ya, hani arkasını görebildiğimiz için zannediyoruz ki etrafımız açık, açıklık. Halbuki ha tuğla, ha cam, sonuçta katı ve donmuş, sonuçta aynı yalıtılmışlık. Gettoda hayat tekrara ve aynılığa dayanır. Her gün bir öncekinin aynıdır. Her ahbap, her arkadaş bir başkasına benzer. "Adamım" dediklerin aslında seni zihnen daraltır, ruhen kuşatır. Gettoda farklılıklar "yok" denilecek kadar azdır. Rutinden beslenmez insan. Herkesin birbirine benzediği ortamlardan sanat çıkmaz. Edebiyat çıkmaz. Felsefe çıkmaz. Yaratıcılık çıkmaz. Aynılık, sadece kendini doğurur, tek bir sesin yankılarıyla geçer zaman. Bir toplum benzerlikten, monotonluktan, tekrarlardan değil; sentezlerden, yeniliklerden, dinamik ve demokratik bir ritimden beslenir. Insan, şu hayatta bir şey öğrenecekse şayet, kendisine benzemeyenden, kendisi gibi olmayandan öğrenir.
Sayfa 75 - Doğan KitapKitabı okuyor
Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş.
Reklam
Zihnimin bir köşesinde bir umut pırıltısı, gece karanlığında gezgin bir ateşböceği gibi yanıp sönüyor.
İncinmiş yürekler, anlatılmamışlıklar, anlaşılmamışlıklar...
O kadar hızlı geçiyor ki zaman, içe dönüp bakmaya vakit bulamıyoruz.
Eğilip bükülmeyen sonunda kırılır, düşünmediler. Eğilmeyen bükülmeyen sonunda kırar, düşünmediler.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.