Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve Can

Her keder mükafatlanır, her fedakarlık ödüllenir, her borç ödenir.
Reklam
Yaşamak hep dün, ölüm genellikle yarın ve bazen de bugün.
İnsan için en güç olan her gün insan olarak kalmasıdır.
Sayfa 189Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kötü, hemen hemen her defasında, niçin iyiden daha güçlü olarak ortaya çıkıyor?
Sonunda öleceğimize göre yaşamak yenilmektir.
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
Bazı ruhlar dışbükeydir, bazı ruhlar içbükey. Biz içbükey ruhlarız, babamla ben. İçimize doğru kapanırız, istiridye gibi. İçimizin tam ortasında duran, patlamayan, patlayıp da ortalığa saçılmayan, saçılıp da herkesi kirletmeyen incimiz-çıbanımız kistleşir içimizde. Kistleşen bu inci-çıbanımız varlığımızın özüdür, habis.
Sayfa 210Kitabı okudu
Mağdur olmak cesur olmaktan çok daha kolaydı.
... Japonlar değer verdikleri bir eşya kırıldığında tamir ederken kırılan parçanın yerini altın tozuyla doldururlarmış. Hiç kırılmamış gibi görünmesini değil aksine kırılıp yapıştığı yerin parlamasını isterlermiş. Bir eşya bir insan bir ruh yaralandığında yüklendiği hatıraların kıymetini artırdığına inanırlarmış.
Sayfa 434Kitabı okudu
Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.
.. Yaşamak karanlık bir denizin kıyısında yürür gibi kaybolmanın kıyısında yürümekmiş, insanın kendisiyle mesafesi, dünyanın geri kalanıyla arasındaki mesafeden daha büyükmüş. Yalnızlık hayatın içindeki küçük bir parça değil hayatın kendisiymiş.
Reklam
Kendimi hatırladığım günden bu yana Ne istediğimden ziyade benden neler beklendiğine, sorumluluklarımı nasıl yerine getirmem gerektiğine kafa yoruyorum.
Beyaz adamın gerçek tanrısı kendisinin para adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kağıttan başka bir şey değildir.
Birinin her şeyi varken diğerinin hiçbir şeyi olmamasına izin vermeyen geleneklerimizi sevelim. Sevelim ki Papalagi gibi kardeşi yanı başında keder ve acı içindeyken mutlu ve neşeli olmayalım.
Ayazın sızısıyla ateşin dili. Bunlar birbirinin iki kardeşidir ve evvel zamandan beri pek iyi anlaşırlar. Ateş zevkle sızlanmaya ve çatır çatır çatlamaya başlayınca buz da içten içe kırılıp inler ve aynı çatırtı ondan da çıkar. Ama ne yazık ki biri inledikçe coşar canlanır, öbürü eriyip yok olur. İnsanın insana yaptığı neyse, bu dünyada ateşin buza ve de buzun ateşe yaptığı aynı şeydir.
Maddenin belleği yoktur, çünkü biçimleri gelip geçicidir ve bu biçimlere kazınan her şey biçimlerle birlikte can verir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Yaşam hakkında son derece bilgisizken ölümü bilebilir miyiz?
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
... Kötüler gelip bize kötülük edinceye kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır.
Sayfa 169Kitabı okudu
Türkiye, ulusal kurtuluş silkinişinden bisüre sonra geriliğe gidiyor, gericiliğe kayıyorsa, bunun nedeni gericilik geleneğinin köklü ve zengin birikimi oluşundandır.
Bütün canlılar içinde kendi türüne karşı soykırım yapmaya çalışan sadece Homo sapienler. Bu insanların tanımı... İnsan doğasında acımasızlık var. Bu dünyada başka insan türleri de yaşardı, ilk insanlar, taş devri insanları... Bunların hepsi modern insan tarafından yok edildi.
Sayfa 328 - PortakalKitabı okudu
Kızılgöz o kış son karısını taciz ve sürekli dayakla öldürdü. Uzak atalarının zamanından ileri gidememiş, ilkel biri olduğunu söyleyip duruyorum ya, aslında bu olay daha beterdi, çünkü daha aşağı seviyede olan hayvanlar bile dişlerine böyle kötü davranmaz, onları öldürmez.... Kızılgöz'ü insanoğlunun habercisi olarak görüyorum çünkü sadece insan türünün erkeği dişisini öldürür. "
Sayfa 101Kitabı okudu