Gilda! Git unut beni hatırlama! Bunları sen söyledin hatırlıyor musun? Israrla kalan bendim, Bak görüyor musun? Aşılmayacak gibi değildi hiçbir dağ, Ucunda ölüm bile olsa, Savaşı verilmemiş bir yalandı arda kalan... İnandım inandıkça yandım... Şimdi daha iyi anlıyorum... Ben savaştım, ben savaştım... Sen ödenmez borcunu ödemeye devam et... Belki bir gün birine umut verirsen, Bir borcun olmayacak seni engelleyecek...
Arzu Alpdeğer
Arzu Alpdeğer
🥀
384 syf.
·
Not rated
Yolları kesişen çok fazla acı çekmiş iki kadının hikayesi bu .Rusya'nın işgal ettiği Estonya da insanların sürgüne mahkum olduğu acılar çektiği bir hikaye .Bir tarafta sevdiği adamı kaybetmemek uğruna Rus bir subayla evlenip sevdiği adamı kocasından gizli evinde saklayan Aliide ,diğer tarafta okumak için gittiği Almanya'da mafyanın eline düşüp tecavüzlere maruz kalan ve hayat kadını olmak zorunda bırakılan Zara .İkisi arasındaki bağ onları birbirine yaklaştırdı.Sofi Oksanen ilk kez okuduğum bir yazar .Başlangıçta anlamakta biraz zorlanmış olsam da sonradan kitap çok akıcı , anlaşılır bir hal aldı .Keyifli okumalar.
Araf
ArafSofi Oksanen · Pegasus Yayınları · 2011427 okunma
Reklam
“Where Hope Grows” filminden arda kalan anekdot: “Hayat kısadır ve korkuyla değil cesaretle yaşanmak zorundadır. Hayallerinizin, anılarınızın daha önemli olup olmadığına karar vermelisiniz. Yoksa geçmişte mi takılıp kalacaksınız. Hayat yaşamak için vardır. Fazlasıyla yaşamak için… Mezarlığa şöyle bir baktığınızda her mezar taşının üzerinde iki tarih görürsünüz. Doğum ve ölüm tarihi… Her insan için bu iki tarih geçerlidir. Ama iki sayının arasındaki çizgi, hayatı tanımlayan şeydir. Bu yüzden hayatınızı dolu dolu yaşayın. Yaşayın. Gerçekten yaşayın”.
🍂Gülten Akın: “Şiir kimseye dokunmuyor ki.” Sine Ergün: Gülten Akın şiiri ellinci yılını devirdi. Okur şiirlerinizle, hem dünyayı algılayışı ve bunu şiire işleyişiyle ayrıksı bir kadın şairin 1950'lerden bu yana yaşadıklarına, duygu ve düşüncelerine tanıklık ediyor hem de bu süreçte yaşanmış toplumsal olayları anımsıyor. Son kitabınız Kuş
Yüzünden arda kalan bir muamma, bir zindan Kapının eşiğinde kıvranan ayaklarım Bir işaret bekliyor sisli bakışlarından
Bazı insanlar sevdiklerini bile aslında sevmiyorlardı. Sevdiklerine dair tek hoşlarına giden şey sevdiklerinin onların öfkelerinin nesneleri olmalarıydı. Öfkelenmeleri için orada duruyor, bekliyor olmalarıydı. Bazıları için sevmekten geriye kalan tek şey öfkeydi sınırsız hiç dinmeyen bir öfke. Öfkeyi oturtacak bir koltuk insana bazen güç bile verirdi. .''Çünkü öfke insana hep haklı olduğunu hatırlatırdı"
Reklam
Bilim ve tekniğin gelişme gösterdiği ve insana medeniyet ve refâh alanında pekçok imkanlar sunduğu bir süreci yaşıyoruz. Bu gelişme süreci hala devam ediyor. Her gün yeni bir şeyle karşılaşıyoruz.  Bu hızlı gelişme beraberinde bir gelişmeyi de getirdi. İnsanın bu gelişmeleri, çağın ihtiyaç duyduğu eşyayı üretip, ondan yararlanma yönünde organize etmesi gerekiyordu. Fakat ne gezer?! Yeniliklerin arda arkası kesilmiyor. Üretimdeki bu hızlılığı tüketimdeki hızlılık izledi. Bunun tesirinde kalan insan, öyle bir duruma geldi ki, yeni ürünlerin peşinde koşmaktan nefes nefese kaldı. Üretici büyük bir telaşla yeni şeyler üretme gayretinde tüketici de aynı gayretle yeni ürünü tüketmenin çabasında. İşin garip tarafı, her iki tarafta nefes nefese kaldıkları bu koşturmada durup biraz soluk alma imkânına sahip değiller.
"**** Ölülerden arda kalan tozdur diller."
Storytel Sesli Kitap
" ... beklenen yağmur en sonunda yağar ama savaştan geriye kalan her şeyi yağan yağmurun temizlemesi mümkün müdür acaba? Savaşlarda onca yaşananlar insanoğlunun en karanlık ve en vahşi taraflarına ait öykülerse, makineli tüfekler ve top mermileri art arda patlayıp etrafa ölüm saçıyorsa, tecavüz mağduru zavallı kadınlar 'nefret çocukları'nı dünyaya getiriyorsa... Ne yazık ki savaştan geriye kalan bu pislikleri temizlemeye göğü yararak bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun dahi gücü yetmez..."
Ve işte arda kalan Bir küçük anı şimdi Koyup da bir başına Bırakıp gittin beni
Reklam
Adını bilmediğim bir şey. Belki bir çelişki, belki de sadece bir ihtimal. Ya da tamamen imkansızlık. Fakat susmuyor içimde ki o sokak boyu çığlık. Geçmiyor gözyaşından arda kalan hıçkırık. Adını bilmediğim bir şey bu. Umudun kıyısız tarafı, gecenin sabahı ve günün ilk sigarası. Adı yok, yarım kalan bir konuşma bu." 📜| Albert Camus
"Adını bilmediğim bir şey. Belki bir çelişki, belki de sadece bir ihtimal. Ya da tamamen imkansızlık. Fakat susmuyor içimde ki o sokak boyu çığlık. Geçmiyor gözyaşından arda kalan hıçkırık. Adını bilmediğim bir şey bu. Umudun kıyısız tarafı, gecenin sabahı ve günün ilk sigarası. Adı yok, yarım kalan bir konuşma bu."
"Adını bilmediğim bir şey. Belki bir çelişki, belki de sadece bir ihtimal. Ya da tamamen imkansızlık. Fakat susmuyor içimde ki o sokak boyu çığlık. Geçmiyor gözyaşından arda kalan hıçkırık. Adını bilmediğim bir şey bu. Umudun kıyısız tarafı, gecenin sabahı ve günün ilk sigarası. Adı yok, yarım kalan bir konuşma bu." 📜| Albert Camus
Rusya İhtilâli’ne bakacak olursak Çar’ın, Aleksandr Kerenski, Vrangel ve Denikin’in Beyaz Ordularını yenen Bolşevik devriminin, zamanın karşısında duramadığını görürüz. Yıkmak istediği kapitalist dünyanın yarattığı koşullar sebebiyle inişe geçmiştir ve kendi türevi olan komünizmler de gerilemiştir. Almanları ölüme götüren, bin yıllık Reich’ın vadedicisi on sene sonra tarihin çöplüğüne düştü. Arda kalan sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Türkiye’nin son mareşali oldu. Tarihteki büyük Türk mareşalleri arasında halen mümtaz yerini muhafaza ediyor ve Türkiye Cumhuriyeti’nin politik sisteminin sağlam olmamasından ötürü millet Mustafa Kemal çağına sık sık dönüş yapıyor ona olan özlemini her seferinde dile getiriyor. Bu gelişmeler ve manzaranın ışığında Gazi Mustafa Kemal Atatürk nasıl ele alınabilir? Her şey bir yana, o, Türkiye tarihini ve Türk toplumunu değiştiren bir başbuğdur ve onun yaptıklarının izleri hukuk hayatında, kültürel alanda hiç değişmeyecek şekilde devam edecektir.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.