Manisa Lalesi Ölümlü Adonis ile aşk tanrıçası Afrodit birbirlerine kör kütük aşıktır. Fakat bu aşk, Afrodit’in eski sevgilisi savaş tanrısı Ares' in kıskançlığının kurbanı olur; Adonis bir gün avlanırken, Ares onu vurur. Afrodit kurtarmak için koşsa da o yetişene kadar Adonis ölür. Afrodit bir törenle sevgilisinin vücudunu kokular ile ovar ve onu ölüler diyarına götürmek üzere kucaklar, bu sırada Adonis’ ten damlayan kanlarla vücudundan yayılan güzel kokular birbirine karışır ve yeryüzüne dökülerek birer çiçeğe dönüşürler. Bu çiçeğe Adonis ile Afrodit’in aşkı anısına Anemon ismi verilmiştir.
"Bazı insanlar tek satırlıktır. Onlara olduklarını sandıkları paragrafları biz veririz. Değil size okurlar. Hem de ne inanarak!" Sine Ares Akten, Tren Notları, 2022, Paris
Reklam
Ben diğerleri gibi değilim. Ne mavi kadar sonsuz,ne kırmızı kadar tutkulu,ne de beyaz kadar masum. Ben siyahım.Zifiri bir siyah. Ölüm gibi bir siyah. .!!!#Ares
Endorfin ve serotonine doyduk bugün Ares sağolsun 🫠🤤✨🪬
Anlayacağını bilsem, uyurken yastığına dökülen o umursamadığın saçlarına muhtaç olduğumdan bahsederdim sana...!!!#Ares
Kanlı Mızrak: Ares'in Gücü
Kan ve ter kokan savaş meydanlarında, öfke ve cesaretin dans ettiği yerde, Ares'in gölgesi belirir. Demirden zırhına bürünmüş, elinde kanlı mızrağı ile savaş tanrısı, zafer ve yıkımın simgesi olarak karşımıza çıkar. Gözlerinde yıldırımlar çakan Ares, savaşın vahşi coşkusuyla beslenir. Savaşçıların kalbine korku salan haykırışları, orduları harekete geçirir. Kılıçların şakırtısı, mızrakların çınlaması, Ares'in öfkesinin yankılarıdır. Ares'in gazabı, savaşın dehşetini ve yıkıcılığını simgeler. Kahramanların göğsünde açılan yaralar, onun kudretinin izleridir. Acımasız ve amansızdır, düşmanlarına asla merhamet göstermez. Fakat Ares sadece yıkım tanrısı değildir. Aynı zamanda cesaretin ve kahramanlığın da simgesidir. Savaşçıların ruhuna cesaret aşılar, onları zafer kazanmaya teşvik eder. Onurlu bir savaşın savunucusudur ve kahramanların destanlarında yer alır. Ares, Yunan mitolojisinin en karmaşık ve çelişkili tanrılarından biridir. Hem yıkımın hem de cesaretin, hem vahşetin hem de onurun simgesidir. Savaşın kaçınılma bir gerçek olduğunu ve kahramanlığın ancak savaşın içinde filizlenebileceğini hatırlatır.
Reklam
Dinler yüzünden ölenlerin sayisi kanser yüzünden ölenlerden oldukca fazla...! Ve biz kanser icin care aramaya devam ediyoruz..!. Ares
Ayshilos ares içinde değilde ortadogu icin yazmış gibi
Bu masum kentin göklerinde,  Sayıklar gibi gürül gürül soluyor  Yakıp yıkıyor acımadan  Nesi varsa sevip saydığı insanların Ares adlı bu acımasız tanrı!  Dehşet çığlıklarıyla doluyor sokaklar,  Asker askerin önünde düşüyor.  Bu dinmeyen bebek çığlıkları Kan gölü sokaklardan geliyor!"'
Afrodit'in yasak aşkı-3
Yasak aşk yaşayan çifti tuzağına düşüren Hephaistos, diğer tanrılara seslenir. Bu rezaleti herkesin görmesini istemektedir. Hephaistos, kanlı savaşların acımasız tanrısı Ares'i ve kendi eşi olan güzellik tanrıçası Afrodit'i herkesin karşısında utandırmak ister. Balık gibi ağa takılmış iki kutsal varlığı gören tanrılar onlarla alay eder ve gülerler. Bir süre sonra Hephaistos âşıkları yere indirir. Böylesi bir aşağılanmadan sonra Afrodit, doğduğunda çıktığı adaya, Kıbrıs'a dönmeye karar verir. Ares ise o meşhur öfkesiyle sinirini başkalarından çıkarmaya başlar. Bunlardan biri de şüphesiz Alektryon olur. Ares onu bir horoza dönüştürerek sonsuza dek insanlara gün doğumunu haber vermekle cezalandırır. Ancak cezalandırılması gereken biri daha vardır; Aşk tanrısı Eros. Okunu nereye attığına dikkat etmeliydi artık. Bu aynı zamanda Aşk ile Savaş'ın mücadelesidir... Bartolomeo Mandredi'nin Eros'un Cezalandırılması(1613) isimli tablosunda da Ares'in öfkesini görebiliriz. Gözleri bağlı Eros'un kanatları bu eserdeki tek mitolojik unsur diyebiliriz. Peki Eros'un gözleri neden bağlı? Aşkın gözü kördür de ondan...
Uygarlığın Ayak İzleri 4: Batı Resim Sanatında Mitoloji
Uygarlığın Ayak İzleri 4: Batı Resim Sanatında Mitoloji
Afrodit'in yasak aşkı-2
Her şeyi gören Güneş tanrısı Helios ortaya çıkmadan önce, Gün doğumunu yasak aşk yaşayan Ares ve Afrodit'e haber vermek için nöbet tutmakla görevli olan Alektryon, bir gece uyuyakalır... Gün doğduğunda ve Helios gözlerini açtığında Ares'le Afrodit'i çıplak ve birbirine sarılmış bir vaziyette görür. Olayı Afrodit'in kocası Demirci tanrı Hephaistos'a haber vermeye gider hemen. Hephaistos önce şaşırır sonra da kalbinde derin bir acı hisseder. Demirci tanrı intikam için atölyesinde çalışmaya devam eder. Eline kocaman bir örs alır ve eşsiz bir zincir dövmeye başlar. Dövdüğü zincir o kadar incedir ki insanların ve tanrıların göremeyeceği kadar zarif, ancak tanrıları zapt edecek kadar güçlüdür. Zincirlerden oluşan bir ağ yapan Hephaistos, yasak aşk yaşayan çifte yatak odasında bir tuzak kurar. Hiçbir şeyden şüphelenmeyen Ares ve Afrodit yatağa geçtiğinde, Hephaistos'un serdiği ağ bir anda yukarı doğru toplanır ve ikisi de ağın içinde asılı kalırlar.
Uygarlığın Ayak İzleri 4: Batı Resim Sanatında Mitoloji
Uygarlığın Ayak İzleri 4: Batı Resim Sanatında Mitoloji
Resim