Arılar bir kilo bal için ;
- Evet on dört milyon çiçeği tek tek dolaşır ve nektarlarını alırlar. Tabiki bunu tek bir arı yapmaz. Bir bal arısı günde yaklaşık olarak 1500-2000 çiçeği ziyaret eder. 1 bal arısı, hayatı boyunca bir çay kaşığının sadece on ikide biri kadar bal toplayarak peteğe katkıda bulunur "Benim topladığım baldan ne olacakmış" ümitsizliğine girmeden, Rabbi tarafından kendisine verilen görev için omru boyunca çalışır. Bir de arıların bal peteklerine dikkat ederseniz hepsi altıgen şeklindedir. Arılar milyonlarca yıldır bal peteklerini hep altıgen şeklinde yaparlar Altıgen ne demek? 6 köşesi de birbirine eşit bir şekil demek Peki arılar peteklerine milyonlarca altigen göz yaparken bir tanesinde bile milim sapmaz mı? Sapmaz. Çünkü Rabbimiz arılara görevlerini öğretti ve anlattı. Kimi sevdiği ve düşünduğu için bu görevi anlattı? Tabiki seni sevdiği için, beni sevdiği için, kullarını çok sevdiği için...
Sayfa 90
_Kadın olsam hayat kadını olurdum.
_Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim.
_Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
_Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben.
_Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
Kağıdın Tarihçesi
"Kağıda benzer bir şeyler yapan ilk insanlar Mısırlılardır. 5000 yıl önce papirüs adı verilen bir çeşit kağıt yaptılar. Mısırlılar, Nil nehri kenarlarında yetişen papirüs bitkisini kullandılar. Sağları şeritler halinde kestiler ve düz parçalar haline getirdiler ve bunun ardından büyük parçalar haline gelmesi için birleştirerek, preslediler.
Sayfa 13Kitabı okudu
Bir Ada Hikayesi
“Ağaç çiçekten gözükmüyor, arılar da uğulduyor. Arıların kokusu geldi burnuma. Oturdum oraya, belimi dayadım ağaca. Ortalıkta kim yok kimse yok. Korktum. Bu insansız ada benim adam değil. Akşama kadar belim ağaca dayalı orada kaldım…”
Sayfa 83Kitabı okudu
Arılar elden ayaktan düşene kadar çalışırlardı. Birbirlerine hava attıkları falan da yoktu. Ne mimarbaşılarının burnu bir karış havadaydı, ne çöpçüler utançlarından antenleri önlerinde yürürdü ne de muhafız alayındaki iri arılar, sıska işçilere yukarıdan bakarlardı...
Farklı noktalardan petek inşasına başlayıp da sonra ortak bir noktada buluşan arıların bu yaptıklarında hiçbir yanılmaya meydan vermemeleri, son derece duyarlı ölçüm yeteneklerinin, sadece bulundukları nokta ile sınırlı kalmadığını gösteriyor.
Sayfa 64Kitabı okudu
