Ben hasta bir adamım. Hayır bedenim değil , ruhum hasta , beynim hasta . Bütün değerlerimi kaybettim sanki . Hiçbir şey umursamıyorum . Bir kaç ay önce gelseydin her şey çok farklı olurdu ama artık çok geç .
Yakınında değilim öfkenin ve uzağında da değilim rastlantının kısa ânındayım ve sonsuzluğun da ardında ah! öfke için geç vakitteyim çölden çıkmak gerek bunun için, atları denize sürmek... Oysa kimseden çıkartmadım öfkemi
Reklam
Bir yapıtın ön çalışmalarıyla yıllarımızı harcamış, bu arada, bu yapıtı gerçekleştirecek gücümüzü farkına varmadan yitirmiş oluruz. Bu yüzden, bu kadar uzun bir çabayla ve bir çok tehlike sonunda elde edilen zenginliğin tadını artık çıkaramayışımız ve başkaları için çalışmış oluşumuz, sık görülen bir durumdur; ya da yıllar boyunca çalışıp çabalayarak elde ettiğimiz bir görevi artık yerine getiremeyecek durumdayızdır; olaylar bizim için geç kalmıştır. Ya da tersine, başarılar ya da üretimler söz konusu olduğunda, biz olaylar için geç kalmışızdır; zamanın beğenisi değişmiştir. Konularla ilgilenmeyen yeni bir kuşak yetişmiştir; ötekiler, kestirmeden giderek bizden önce varmışlardır... Horatius aşağıdaki dizeleri yazarken, tam da bunları düşünüyor: Neden yorarsın zayıf ruhunu Sonu gelmez planlarla.
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Mutlu ve mutsuz anlarda ortak bir sabırsızlık vardır, bilirsiniz. Beklemeye tahammülümüz yoktur, ne olacaksa olsundur iyi veya kötü. Hâlbuki belki yıllarca bir dert çekmişizdir ya da bu mutlu son için ne mutlu günleri geride bırakmışızdır. Belki de ertelemişizdir hep; dur bakalım demişizdir, yarın olsun, bayram olsun, bir uyuyalım, uyanalım...
Günaydın. Yıllar geçse de büyüsek de hayallerimizin hepsine değil de birçoğuna kavuşsak da, daima bir şeyler noksan. Bir şeyler anlaşılmaz. Hiç bitmiyor insanın aradığı o "şey". "Mükemmel Günler"deki o diyalogu hatırlayın: "-Hâlâ anlam veremediğim pek çok şey var. -Hayat aşağı yukarı böyle bir şeydir." Ne tuhaf,
Daha çok, daha çok yok olmanın eşiğindeyim bu aralar. Sigaralar, şişeler galiba fazla boş verdim. Bana her yer sen artık, hiç farketmez sevginin olmadığını bile bile intihar edemezdim. Kalamazdım, aptal olarak yanında kalamazdım. Yazmasam keşke şunları ama kafayı yiyecek gibi oluyorum, daralıyorum, bunalıyorum, ölüyorum. Hiç benim olmadığını fark ettim ilk kez, çınar ağacı altında saçlarını okşamak vardı ama olmadı yıl geçti olmadı istediklerim, iyi dileklerim üflediğim pastaların tadını kaçırdı. Geç fark ettim hiç benim olmadığını, ben de üzgünüm geç fark ettiğim için. Çınar ağacı kesildi gitti, sahiller altüst, dünya dönmekten yorulmuş kuşlar uçakmaktan yollar ezilmekten, aynı ben yani. Sigara bitmekten, umut tükenmekten, arabalar gitmekten... Yorulduk. Cümleten biz gidelim artık kalkın, biz tükendik tanrım. Kimse görmedi, yavaş yavaş, usul usul, sessiz sessiz biterken. Fırtınalar koparttım içimde, Hiç benim olmadığını fark ettiğim an. Hiç benim olmamışsın.
Reklam
varoluş
Sabah tuvaleti geldiği için huzursuz bir şekilde uyandı. Gözlerini zorla açtı rahatsız bir şekilde mutsuzca etrafa bakındı. Gözkapakları açılmamak için direniyordu. Göz kapaklarını tekrardan kapatsa da tuvaleti göz kapaklarının kazanmasına izin vermeyecek kadar sıkıştırıyordu. Eli yastığın altına koyduğu telefonu aradı. Telefonu bulamayınca
Mutlu Aşk Yoktur İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var
Mutlu Aşk Yoktur İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.