İnsan en vahşi hayvandır!
Bugün giderek büyüyen kentlerde doğan, buralarda büyü­yen milyonlarca çocuk doğayı bilmiyor, doğayı tanımıyor, doğa­nın binlerce bitkisini, yüzlerce hayvanını ‘doğal koşulları' içinde görmüyor. Bitkileri ya evdeki saksıların içinde ya ‘botanik bahçeleri’nde görüyor, hayvanları da ya evcil hayvanlar olarak ya da ‘hayvanat bahçeleri’nde tanıyor.
Sayfa 114 - pdf
Kubilayın Japonya seferi
Japonya'nın İlk İşgali Kubilay'ın Korelilerden istekleri arasında belki de en külfetlisi Ja­ponya ile ilişkilerine destek vermeleriydi. Bu denizaşırı ülkenin çoğu, kendini dört yüz yıldır Çin anakarasından soyutlamıştı. Çinlilerin 9. yüzyıl ortasında Budacılara eziyet etmeleri Japonları yabancılaştırmış, Çin ile ticari ve kültürel bağlarını
Reklam
Hayatının sonuna doğru Snelman dostlarıyla sohbet ederken şöyle diyordu: "Finlandiya'nın bugünkü haliyle küçüklüğündeki halini kıyaslarken şöyle bir tablo tasavvur ediyorum: Büyük harabe bir ev...Bütün pencereleri kapalı...Dışarıdan bakınca metruk ev izlenimi veriyor...İçerisi karanlık, boğucu, rutubetli, ağır bir havası olan ev, büyük mezarlığı andırıyor. Ama birtakım genç, korkusuz, güçlü insan ortaya çıkıyor. Çok neşeli, zeki insanlar... Hemen evin perdelerini çekip pencerelerini açıyorlar. Evin içi gün ışığı, temiz hava, çiçek kokuları doluşuyor. İçerisi canlılıkla doluyor. Binanın dışı da onarım görüyor, yenileniyor. Çevredeki insanlar da artık cinli-perili evden kaçar gibi evden kaçmıyorlar. Evin yanına gelip yenilenen binayı hayranlıkla seyrediyorlar. İşte böyle bir değişim, her ülkede, her kentte, her ilçede, unutulmuş, terk edilmiş her köyde yaşanabilir. Bunun için ihtiyaç olan yalnızca dinamik fikirli, uyanık ruhlu, uygarlık yolunda çalışırken yorulmayan, usanmayan; aksine heyecan, zevk duyan insanların varlığıdır."
_Sanatın yaratıcı gücü, doğadan, sanatçının eli değmeden, kendiliğinden çıkar ortaya. Her sanatçı, doğanın özünde bulunan sanat nitelikleri karşısında, Aristoteles'in deyimiyle bir "öykünücü"dür. O, ya Apollo'ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos'ca bir coşkunluk sanatçısı ya da hem coşkunluk hem de düş sanatçısıdır. _Apollo,
_Aşk bir Sanat'tır. Aşkın yaşı yok, tadı vardır. Bu da yaşamın tadını aşkla çıkarmayı bilenlerin işidir. _Bir tek kadına bağlanın demek istemem. Tanrı korusun, olmaz bir kadınla mutluluk. Aldatın, yalnız iyi becerin gönül çalmayı. Karda gez izin görünmesin. _Ey erkekler! Dikkatle dinleyin beni ve destek verin. İlkin şuna inanın bütün
Dramımı yazarken de ne kadar aldanmışım! Birbirlerine eziyet çektiren iki kişinin kaderini anlatmak için bir üçüncü kişiye ihtiyaç duymakla bir taklitçi, bir aptal olmadım mı? Ne de kolay tuzağa düştüm! Bütün hayat ve edebiyatlarda boy gösteren bu Üçüncü'nün, üçüncü kişi dediğimiz, gerçekte hiç olmamış bu hayaletin önemsizliğinin yadsınması
Sayfa 22 - 23 Can KlasikKitabı okudu
Reklam
784 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.