Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1000 Kitabı Burnumdan Getirenler
Mikail hocanın kadınlar gününde paylaştığı şu ileti düştü önüme. Son zamanlarda yaş aralığı 26-32 olan beyler, gördükleri fotoğraflardan yola çıkarak, benimle iletişim kuruyorlar burada. Ben 38 yaşındayım, beni neredeyse 18 zannediyorlar. Beyler, ilk defa bu isyanımı paylaşıyorum. Kadınım diye, sizle iletişim kuruyorum diye, mesajlarınıza
Mikail Balcı

Mikail Balcı

@Ogretmen_Okur
·
08 Mart 06:13
Kadınlar sizden kadınlar gününü kutlamanızı beklemiyor, onlara zarar vermeyin yeter! Hayır, hiçbir beklentileri yok. Sarkmayın, kullandıkları her uygulamayı burunlarından getirmeyin yeter. Zira burada dahi "mesaj bölümünü kullanmıyorum" yazmış birçoğu. Bunu yazdırmaya ne hakkınız var! Kadınlar sizden ayrıcalık beklemiyor. Kendinizi ayrıcalıklı sanıp dünyayı zehir etmeyin yeter! Kadınlar sizden güldürmenizi beklemiyor. Onları öldürmeyin yeter!
Ah yine mi kader Ama artık yeter Benim de gücüme gider Ah yine mi acı Ama artık kanadı Fazla uzatmadın mı
Reklam
Vücud ve iç Terkce
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Türkce
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Dünyaya gelende vardı sebebi? Yaşaya bilmedi amaç üretdi. Düşünür ne yapsam daha gerekli? Seçtiğim beni de yapsın önemli. Beni tanısın dünyadakı insan.
Pencere,
Bir pencere yeter bana bir tek pencere Bilince ve bakışa ve suskunluğa İşte öylesine boy atmış ki ceviz fidanı Anlatabilir artık genç yapraklarına tüm bir duvarı Ve sor aynadan Adını kurtarıcının Ve işte senden daha yalnız değil mi Ayaklarının altında titreyen yeryüzü? Yıkıntı elçiliğini, peygamberler Kendileriyle birlikte getirmediler mi çağımıza? Ve yankıları değil mi o kutsal metinlerin Bu patlamalar art arda Bu zehirli bulutlar? Ey dost, ey kardeş, ey herkes! Yazın tarihini gül soykırımının Aya vardığınızda!
Furuğ Ferruhzad
Furuğ Ferruhzad
Eskisi kadar özlemiyorum seni, Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.. Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.. Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık. Biraz yorgunum.. Biraz kırgın.. Biraz da kirletti sensizlik beni! Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama “İyiyimler” yamaladım dilime. Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak, Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.. Gel diye beklemiyorum artık, Hatta istemiyorum gelmeni.. Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde. Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum Benim derdim yeter bana banane! Alıştım mı yokluğuna? Vaz mı geçiyorum, varlığından? Tedirginim aslında, Ya başkasını seversem? İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem...
Reklam
Biliyoruz da...
Bazı kadınlar, zor zamanlarında yanlarında kimse olmadığı için artık başkalarından yardım istemeye çekiniyorlar. Güçsüz anlarında tek başlarına kalmış olmaları, onları sürekli güçlü kalmak zorunda hissettiriyor. Kendilerini bu kadar güçlü hissettikleri zamanlarda, bazen erkek gibi olduklarını bile düşünebiliyorlar. Bu, yaşadıkları zorluklarla başa çıkmanın bir yolu olarak kendini gösteriyor. Sürekli direnç göstermek, onların hayatlarında kendi kendilerine yeter olmanın simgesi haline geliyor. Her şeyi tek başına çözmeye çalışmak, onların zorluklar karşısında kazandığı dayanıklılığı ve bağımsızlığı pekiştiriyor. Ama içten içe ne kadar yıprandıklarını bilmiyorlar. [Alıntı]
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.