Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aysel Peltek

Aysel Peltek
@aselpltk
İnsanların kanatları yok insanların kanatları yüreklerinde. Kırmızının büyüsüne, mucizelere gülümsemelerin herşeye iyi geldiğine inanıyorum.
Şehzadeler hiçbir zaman kendi başlarına bırakılmadığı için yıllardır özgürlük duygusundan yoksundu. Kendisine yabancı olan bu özgür ruh halini yaşadığı tek zaman dilimi yirmidört yaşındayken amcası sultan Aziz’le çıktığı Avrupa seyahatinde, Paris’te, Londra’da, Viyana’da geçirdiği haftalar olmuştu. Oraların havasından mıdır suyundan mıdır, insanları etkisi altına alan özgürlük ruhundan mıdır nedir, kendini tüy gibi hafif, serbest ve hür hissetmişti. Avrupa’ya ayak bastıktan sonraki ilk izlenimini apaçık hatırlıyordu: “kimse kimseye karışmıyor.” Bu Osmanlı için hayal bile edilemeyecek bir durumdu. 
Reklam
Yine büyük annesini çok sık tekrarladığı insanoğlu çiğ süt emmiştir ifadesini hatırladı. Kaynar süt içse ne değişecekti ki, insan insandı işte.
Koltukta kamburu iyice çıkmış durumda oturan, kapkara melankoli dalgaları içine gömülen eski padişah sigara üzerine sigara tüttürüp odayı dumanla boğarken Annem ölmeseydi böyle olmazdı, diye düşündü. Son ihtilal bile. Şu dar-ı dünyada en zor şey annesizlik.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onbeş günlük ömrü onbeş sene sığdıramazsın da, onbeş senelik ömrü onbeş günde yaşayıverirsin!
Reklam
Dört elle sarıldığımız bir çok kıymetlerin; uğurun da, sadece bir insan gibi kalbimiz ve kafamızda yaşamayı feda ettiğimiz binlerce söz de mühim şeylerin ne kadar kolay fırlatıp atılabileceğini öğrendim
Volkanların çelişkisi hem yıkımın hem de yaşamın sembolü olmalarıydı. Yavaşlayarak soğuyan, katılaşan lavlar zamanla toprağa verimli, bereketli bir toprağa dönüşüyordu Nora o an bir kara delik olmadığına karar verdi. Aslında volkan de volkanlar gibi oda kendinden kaçamazdı. Olduğu yerde kalıp çorak toprakları zenginleştirmek zorundaydı. İçinde bir orman büyütebilirdi.
Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanenin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak.  Deneyimlediği, birbirinden apayrı hayatlar içinde, en köklü değişim hissinin ancak kaçıp gitmek istediği hayatta yaşanabileceği, Nora’nın aldığı en garip dersti.
Olmamız gereken tek bir kişi var. Hissetmeniz gereken tek bir varoluş var. Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe. Onun için bu hayatımızdaki insanlar iyi davranalım. Arada bir başımızı kaldırıp yukarı bakalım çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her daim sonsuz.  Daha dün bir geleceğim olmadığını, hayatımı bu şekilde kabul ede bilmenin imkansız olduğunu düşünüyordum. Bugünce aynı berbat hayat bana umut veriyor. Olasılıklarla dolu olduğunu görebiliyorum İmkansız olanlar ancak yaşayarak gerçekleşiyor sanırım. Acı, umutsuzluk, huzurlu, hayal kırıklıkları, zorluklar, yalnızlık, depresyon, hayatımdan bir anda mucize eseri çıkacaklar mı? Hayır. Peki yaşamayı istiyor muyum? Evet. Evet.  Binlerce kez evet.
Reklam
Hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği taktirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır insan. Aynı zamanda bu başarının, yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemiş de. Kendime  yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.
Benim burada ne işim var? Diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemece kendiniz yarattığınız için bu tamamiyle sizin suçunuzmış gibi hissettiğiniz? Üstelik dışarı çıkmanızı sağlayacak bir çok yol olduğunuda biliyorsunuz çünkü birazdan çıkmayı başarmış, dışarda gülüşüp oynayan insanların seslerini duyuyorsunuz. Çalı çiftlerin arasından arada bir görüyorsunuz onları. Yaptıkların arasından gelip geçen şekiller halinde. Öyle mutlu görünüyorlar ki onlara değil, bu işi onlar gibi yapamadığınız için kendinize kızgınsınız. Oldu mu hiç? Yoksa bu labirentte kalan bir tek ben miyim?
Kömürün de, elmasında karbon olduğunu ama kömürün hiçbir basınç altında elmasa dönüşemeyecek kadar kat ışıklı bir karbon olduğunu söylemedi. Bilimsel olarak, kömürseniz kömür kalırdınız. Belki de hayattan alınması gereken esas ders buydu. 
Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var dedi. Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider.  her kitap yaşamış olabileceğin hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün… Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?
400 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.