John Stainbeck serisiyle devam ediyorum. En sevdiğim yazarlar arasında gittikçe yerini sağlamlaştıran ve hâlâ gazap üzümleri üzerine eser çıkartmayan en değerli kalemdir benim gözümde. Bir çırpıda okudum bitti kitap. Bir çırpıda okunmasının kolay oluşunun sebebi : John Stainbeck 'in de belirttiği gibi roman/piyes şeklinde yazılışındandır. Genellikle diyaloglar hâlinde geçen eser sürükleyiciliği ile adeta görünmez bir ağ atıyor üzerinize.
Joe Saul , Mordeen, Ed ve Victor kahramanlarımızın isimleri... 4 bölümden oluşan eserde aşkın fedakarlık boyutu belki de en derin böylesine işlenebilirdi. Aşk için ben neleri feda ederdim ya da böylesine aşık olabilir miyim bunların sorgusunu şu an yapıyorum.
Biraz spoi verecek olursam Saul'un bir türlü çocuğu olmaz ve soyunun kuruyacağı endişesiyle karamsarlığın dehlizlerinde boğulur. Bu durum karısıyla arasında can sıkıcı bir hâl alır ki işte ipler burda kopar .Victor patronunun karısı Mordeen'e karşı konulmaz duygular içerisine girer . Mordeen ise bunu eşiyle arasında çocuk sorununu çözme yolunda kullanır ve işler sarpa sarmaya başlar. Ed'in dostluğu ise bu süreç boyunca ikilinin hep yanındadır ve dost nasıl olunur canlı örneğidir. Sağlam karakterler, sağlam duygular, sağlam üslup, sağlam akıcılık, sağlam olay örgüsü ile müthiş bi eser okudum . Mutlaka okuyun şimdiden keyifli okumalar :)
Çağla Fulya kaleminden 
Siyahın Kelebeği kitabının yorumu ile geldim
Mayıs ayının sıradaki kitabı 2024 yılı basımlı 270 sayfalık aşk dolu bir kitap𐦍
ʚɞOtuz yaşında, siyaha çalan iri kahverengi gözleri, uzun boylu, kaslı, yapılı, geniş omuzlu, tam seyirlik bir adamdı Tolga. Takı tasarımı, mücevher üzerine olan Safir
